Gıda Teknolojisi

Aromatech Türkiye, Balkanlar ve Orta Doğu Genel Müdürü Tolga Akartuna ile satış ekibi yöneticileri şirketin hem yurtiçi hem de yurtdışı meyve suyu endüstrisine yönelik çalışmalarını Gıda Teknolojisi’ne değerlendirdiler. 

Aromatech’in global anlamda meyve suyu endüstrisine sunduğu aroma ve emülsiyon çeşitleri nelerdir? Meyve suyu aroma sektörünün Türkiye’de ve dünyadaki gelişimi hakkında bilgi verebilir misiniz?

Bugün, meyve suları süpermarket reyonlarında birçok çeşitle karşımıza çıkmaktadır. 0 doğal meyve suları, nektarlar, meyve parçacıklı meyve suları, organik meyve suları, aromalı içecekler, toz içecekler… Dünyada artan çalışma saatleri ve özellikle de bayanların gün geçtikçe çalışma hayatında yer almasıyla meyve ve sebze tüketimi maalesef azalmaktadır. Meyve suları, insanların günlük meyve ve vitamin ihtiyaçlarını karşılamak için önemli bir kaynak oluşturmaktadır. Fransa’da gerçekleştirilen bir araştırmaya göre meyve suyu tüketimi en çok kahvaltıda olup, meyve suları da en çok da çocuklar tarafından beğenilmektedir.

Global anlamda meyve sularında tatların gelişme ve farklılaşma gösterdiğini görmekteyiz. Aromatech, global piyasada ve farklı bölgelerde, bölgesel beğenilere uygun olarak çok farklı tatlar sunabilmektedir. Bunların arasında ‘super fruits’ dediğimiz acai, goji, nar gibi yeni ve tropikal tatlar da bulunmaktadır. Genel olarak en çok talep gören aromalarımız portakal, kayısı, şeftali, vişne, nar, mango, ananas, hindistan cevizi aromalarıdır. En çok tercih edilen emülsiyon çeşitlerimiz ise, portakal, limon, şeftali gibi alışık olduğumuz tatlar olmakla birlikte, mango veya ananas gibi tropik meyvelere de ilgi gün geçtikçe artmaktadır.

Yurtdışındaki pazarlarda ise, özellikle Orta Doğu coğrafyasında karışık meyveli tatlar ve daha önce çok denenmemiş egzotik meyve tatları son dönemde ön plana çıkmaktadır. Avrupa ve Amerika genelinde, en çok beğenilen tatlar alışık olduğumuz portakal ve elma olmaya devam ederken; ananas, guava, liçi, tutku meyvesi gibi egzotik tatlar ve antiseptik özelliğiyle bilinen yabanmersini, magnezyum içeren meyve karışımları gibi fonksiyonel tatlar da hızla raflarda yerlerini genişletmektedir.

Türkiye’de geleneksel lezzetler ön planda

Türk meyve suyu sektörü Avrupa ve özellikle Amerika’ya göre tabii biraz farklılık göstermektedir. Türkiye piyasasında, en çok tüketim halen geleneksel tatlar olan portakal, kayısı, şeftali ve vişne olmakla birlikte pazarın küçük bir bölümünü de egzotik, kokteyl ve nar tatları oluşturmaktadır. Önümüzdeki dönemlerde yeni tatların Türkiye’de çok gelişeceğine inanıyoruz. Biz de Aromatech olarak yeni tatlarda kendimizi çok geliştirdik. Avrupa’da çok beğenilen vitamin, lif ve potasyum bakımından çok zengin bir meyve olan nar ve tedavi edici özelliğiyle bilinen kırmızı yabanmersininden (cranberry) oluşan ‘nar & cranberry’ aromamızı, yaza girerken bizi çok ferahlatacak ‘lime & limon’ aromamızı ve yine tropikal tatlardan provitamin A bakımından çok zengin ‘mango’ aromamız veya ‘frambuaz’ aromamızı örnek verebiliriz.   

Türkiye’nin dışında hitap ettiğiniz Balkanlar ve Orta Doğu bölgelerindeki meyve suyu üreticilerine daha çok hangi aroma ve emülsiyon çeşitlerini satıyorsunuz? Bu coğrafyalarda ürün tercihinde hangi faktörler öne çıkıyor?

İhracat yaptığımız ülkelerin başında İran, Irak, Suriye, Lübnan gibi Orta Doğu ülkeleri geliyor. Türkiye’ye yakınlığıyla Balkanlar ve Türki Cumhuriyetler de ihracat yaptığımız diğer bölgeler arasına girmiştir. Özellikle Orta Doğu pazarında meyveli içecek tüketimi çok yoğunluk gösteriyor. Bu bölgelerdeki hava sıcaklığı nedeniyle, özellikle yaz aylarında serinletici içeceklere talep çok artmaktadır. Orta Doğu bölgesinde son dönemde Bitter Soda üretimine başlamak isteyen çok sayıda müşterimiz bulunuyor. Yaz dönemlerinde ise daha hafif ve limon ağırlıklı ürünler tercih edilmektedir.

En çok tercih edilen aroma çeşitleri ise Türkiye ile paralellik göstermektedir. Farklı olarak, Türkiye’de içecekte çok kullanılmayan, portakal çiçeği, gül, muz gibi tatlar da beğenilmektedir. Bu pazarlarda, tüketicilerin dikkat ettiği en önemli nokta, tattan önce ürünün kokusunun da etkileyici olması gerektiğidir. Bu nedenle aroma kokularının da tatları kadar cezbedici olmasına önem verilmelidir.

Sağlıklı ve fonksiyonel içecekler talep ediliyor

Meyve suyu aromalarında son zamanlarda Türkiye ve dünyada hangi trendler ve yenilikler etkili oluyor? Doğal ve organik aromalara yönelik talebin artmasının başlıca sebepleri nelerdir? 

Meyve suyu sektöründe de diğer tüm sektörlerde olduğu gibi ‘Healty Foods’ dediğimiz hem sağlıklı hem de lezzetli ürünlere olan talep gün geçtikçe artmaktadır. Doğal ve organik meyve suları, meyve tanecikli meyve suları, antioksidan ve çeşitli mineraller içeren fonksiyonel ürünler örnek olarak verilebilir. Bu noktada, sağlıklı ve fonksiyonel içecekler ön plana çıkıyor. Avrupa’da çok yaygınlaşan ürünlerden biri de ‘stevia’ adlı tatlandırıcıyı içeren ürünlerdir. Doğallığı konusunda halen birtakım tartışmalar sürmekle birlikte, bugün nektarlardan gazlı içeceklere kadar birçok üründe ‘stevia’ doğal bir şeker ikamesi olarak kullanılmaktadır. Özellikle Avrupa’da, ‘stevia’lı meyveli içecekler ve ‘smoothieler’, yeni toplanmış meyvelerden ve diğer doğal maddelerden hazırlanmış meyve suları şeklinde tüketiciye yansıtılmaktadır.

Son yıllarda ön plana çıkan ürünlerden biri de meyve ve sebze karışımı tatlardır. Avrupa’da çok beğenilen tatlarımızdan biri olan potasyum zenginliğiyle bilinen egzotik meyve ‘Tamarillo’ ve A1, A2 ve B vitaminleri bakımından zengin havucun karışımı sağlıklı ve egzotik bir tat ‘Tamarillo Havuç Aroması’nı örnek verebiliriz.

Organik sertifikalı aromaların önemi, tüketicilerin bu tip sağlıklı ve yeni tatlara yönelimiyle artıyor. Bu noktada ülkelerin ve kişilerin sosyo-ekonomik durumları da belirleyici olmaktadır. Orta Doğu ve Arap ülkeleri daha uygun fiyatlı diyebileceğimiz aromalı içeceklere yönelirken, Avrupa ve Amerika’da doğal ve organik tatlara ilgi önemli miktarda artmaktadır. Bu noktada Aromatech, 1000’den fazla ürün referansı ve geniş duyusal profil seçenekleriyle, organik sertifikalı tatlı ve tuzlu aromalardan oluşan eksiksiz bir ürün yelpazesi sunan ilk Fransız firması olma özelliğiyle, cirosunun önemli bir kısmını bu sektörden elde etmektedir.

Aromalı maden suyunda da aktif

Aynı zamanda maden suyu sektörüne yönelik de aromalar üretiyorsunuz. Bu alandaki ürünlerinizden söz eder misiniz?

Aromalı maden suyu piyasasının Türkiye’de son 10 yıldır oldukça arttığını görmekteyiz. Sağlık açısından, özellikle yaz döneminde ter ile kaybedilen minerallerin geri kazanımında maden suyu tüketimi çok önemlidir. Maden suyu içerdiği mineraller nedeniyle özellikle de bayanlar ve çocuklar için içimi zor bir ürün olmuştur. İçimini kolay hale getirebilmek amacıyla maden sularında aroma kullanımı son dönemlerde oldukça artmıştır. Bu alanda en çok tercih edilen aromalar, başta limon olmak üzere, çilek, elma, şeftali ve tropik tatlar olmakla birlikte yoğun talep gören diğer aromlarımız da mango, ananas, kayısı, vişne, ahududu, karpuz, nar, mandalina ve kırmızı meyveler şeklindedir. Bugün, aromalı maden suyu piyasasındaki artış ile birlikte, maden suyu tüketimi çocuklara kadar ulaşmıştır.

Aromalı maden suları, Aromatech için önemli bir piyasadır. Aromalar maden suyu tatlarında çok belirleyici oluyorlar. İkili tatlar, üçlü tatlar ve yeni birçok alışılmadık tatlar konusunda Aromatech olarak kendimizi çok geliştirdik. Özelikle yaza girerken ferahlatıcı etkisi olan ve maden sularında çok beğenilecek aromalarımızı tanıtmaktayız. Türkiye’de ferahlatıcı içecek olarak limonata çok tercih edilir. Gelecek senelerde lime&limon, nane&yeşil çay gibi serinletici özellik taşıyan aromalı maden sularına da talebin çok artacağına inanıyoruz. 

İçecek sektörü bu yaz hareketlenecek

Gıda ve içecek sektörünün tüketim rakamlarının bu yaz düzenlenecek Avrupa Futbol Şampiyonası ve Londra’daki Yaz Olimpiyatları ile birlikte daha da yukarı gideceği bir döneme girdiklerini açıklayan Aromatech Türkiye, Balkanlar ve Orta Doğu Genel Müdürü Tolga Akartuna, bu dönemde içecek ve tuzlu cips/atıştırmalık ürünlerine talebin beraber artacağını ön gördüklerini belirtti. Buna bağlı olarak hem içecek aromaları için hem de tuzlu aromalar için talebin artışına yönelik hammadde taleplerinin planlamasını Fransa merkezleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ifade eden Akartuna, “Aynı zamanda, AR-GE Laboratuvarlarımız’da gerçekleştirilmesi ön görülen projelerimizin de bu dönemden önce sonlandırılmasına özen gösterdik ve müşterilerimizin hem lokal hem de ihracat pazarlarına yönelik proje çalışmalarını öncelikli hale getirerek mayıs sonu itibari ile büyük ölçüde tamamladık” dedi.  

 “Önümüzdeki dönemlerde yeni tatların Türkiye’de çok gelişeceğine inanıyoruz. Biz de Aromatech olarak yeni tatlarda kendimizi çok geliştirdik.”