Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Moova 2015’te markalar arasında ilk 2’yi hedefliyor

Sektöre Eylül 2011’de giren Moova, şu anda 15 çeşit süt ve peyniriyle tüm ulusal zincir mağazalarda tüketiciyle buluşuyor. Henüz yeni bir marka olduklarını ve 2012’ye de ‘ayakta durma senesi’ olarak baktıklarını söyleyen Moova Gıda CEO’su Olcay Sunucu, ürün çeşitlerini daha da artırarak 3 yıl içinde premium markalar arasında ilk iki içerisinde yer almayı hedeflediklerini belirtiyor.





moova_olcay_sunucu.jpg

Söktaş Grubu, geçtiğimiz eylülde Moova markasıyla süt ve peynir işine girdi. Moova’nın kuruluş öyküsünü sizden dinleyebilir miyiz?

Söktaş Grubu, yatırım yolculuğuna bundan 41 yıl önce başladı. Kurucuları olan Kayhan ailesi, Ege Bölgemiz’de Aydın ili Söke ilçesinin yerleşik ailelerinden biri olarak, 1971 yılında Söktaş’ı kurdu ve şirket tekstil alanında üretime başladı. Yıllar içerisinde yapılan ek yatırımlarla entegre bir tekstil şirketi haline gelen Söktaş, ipliği boyalı gömleklik kumaş tasarımı ve üretiminde yoğunlaşarak çok önemli bir uzmanlık sağladı. Zamanla dünyaca bilinen bütün büyük ve saygın markalar Söktaş ile çalışmaya başladılar. Söke’deki fabrikasında bini aşkın çalışanıyla başta İngiltere, Almanya, İsveç, İspanya, İtalya, ABD, Fransa ve Hollanda olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki 50’yi aşkın ülkeye ihracat yapan, ardından Hindistan’da da yatırıma geçerek global vizyonunu genişleten Söktaş, tekstilde büyük başarılara imza attı.

Grubun tekstil sektöründeki yatırımları, “İpliği boyalı gömleklik kumaşta dünya liderliği” vizyonuyla bir yandan devam ederken, diğer yandan 2000’lerin başında tarım, hayvancılık ve gıda faaliyetleri başladı. Bugünkü Efeler Çiftliği’nin kuruluşuna giden süreçte ilk adımlar 1999 yılında atıldıktan sonra, 2005 yılında Aydın’ın Germencik ilçesi, Turanlar köyünde, 600 dönümü doğrudan çiftliğe ait olmak üzere toplam bin 500 dönüm arazi üzerinde çiftlik kuruldu. 3 bin baş düve satın alındı ve 2008’de de süt üretimine başlandı. Üç yıl boyunca Türkiye’nin en kaliteli sütünün ülkemizin belli başlı üreticilerine satıldığı bir dönemin ardından da 2011’de,tam 10 yıl boyunca hazırlıkları adım adım ve büyük bir titizlikle gerçekleştirilen Moova markası doğdu.

 

15 çeşit ürünle raflarda

Toplam kaç çeşit ürününüz bulunuyor?

Şu anda toplam 12 çeşit peynirimiz ve 3 çeşit sütümüzle 28 ayrı SKU’da raflardaki yerimizi aldık. Moova Sütlerimiz, tam yağlı, light %50 daha az yağlı ve light çeşitlerimizle her biri 1’er litrelik ve 500’er mililitrelik özel kullanıcı dostu ambalajlarında satılıyor. Peynirde 3 ana kategorimiz var; günlük peynirlerimiz, yöresel peynirlerimiz ve gurme peynirlerimiz. Günlük peynirlerimizi 5 ayrı çeşitte üretiyoruz. Bunlar; beyaz peynir, klasik beyaz peynir, keçi peyniri, kaşar peyniri ve light kaşar peyniri. Yöresel peynirlerimizi bugün için yine 4 ayrı çeşitte, dil peyniri, örgü peyniri, tulum peyniri ve Civil peyniri olarak üretiyoruz. Son olarak gurme peynirlerimizde ise, şu an için 3 çeşidimiz, Gouda, Edam ve pizza mozzarella peynirlerimiz mevcut.

 

Günlük 80 ton çiğ süt üretimi

Üretimde kullandığınız sütü nerelerden tedarik ediyorsunuz? Bunun için nasıl bir yapılanma ve yatırım gerçekleştirdiniz?

Sütümüzü Efeler Çiftliği’nde kendimiz üretiyoruz. Avrupa Birliği standartlarında süt üretimi yaptığımız çiftliğimizde, bugün 3 bin 150’si sağmal olmak üzere toplam 6 bin 450 büyükbaş hayvanımız bulunuyor. Türkiye’nin ilk ISO 2200 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Belgesi’ne sahip büyükbaş süt hayvancılığı işletmesi olan, aynı zamanda 2009’dan beri Hastalıklardan Ari İşletme sertifikası ve 2010’dan beri Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’ndan AB standardında üretimi belgeleyen Onaylı Süt Çiftliği sertifikasına sahip olan Efeler Çiftliği’nde, şu an günlük 80 ton çiğ süt üretiyoruz. Moova fabrikamız da hemen Efeler Çiftliği’ne 30 kilometre mesafede yer alıyor. Bundaki amacımız, üretilen sütü besin değerini hiç kaybetmeden tazeliğini koruyarak fabrikamıza getirip anında işleyebilmek ve tüketicilerimize en doğalını, en tazesini ve en lezzetlisini sunabileceğimiz Moova ürünlerine dönüştürebilmek.

Moova sütünün tüketicilerimize en saf haliyle ulaşması için fabrikamızda en son teknolojileri kullanıyor, sütün tankerlerden alınmasından pastörizasyonuna kadar bütün işlemleri el değmeden gerçekleştiriyoruz. İçme sütü dolum hattımızda da en gelişmiş teknolojileri kullanıyor ve tüm işlemleri otomatik olarak yapıyoruz. Keza, peynir üretiminde de aynı hassasiyet ve titizlikle kalite kontrollerimizi gerçekleştirerek, üretimimizi el değmeden ve otomasyon sistemiyle gerçekleştiriyoruz. Çiftliğimizle, üretim tesislerimizle, yem işletmemizle ve ekosistemimizdeki tüm paydaşlarımızla aynı kaynaktan beslenen bir iş yapış biçimine sahibiz. Sütümüzü kendimiz ürettiğimiz, fabrikamızı çiftliğimizin hemen yanına kurduğumuz, bölgedeki bütün üreticilerle iç içe ve onları da kendimizle birlikte geliştirmeye odaklandığımız için, ürünlerimizin kalitesinin de hep aynı kalmasını sağlayacağız.

 

Hedef kitle olarak a+’ya ulaştık

Moova olarak piyasaya girerken A plus kitleye hitap edeceğinizi açıklamıştınız. Bugün itibariyle bu hedefi tutturabildiniz mi, pazarda ne kadarlık bir paya sahipsiniz?

Moova’nın hedef kitleleri arasında A+ da bulunuyor. Ancak Moova sadece A+’a odaklanan bir marka değil. Medya stratejimiz doğrultusunda A+’ya ulaştık. Ulaşmaya da devam edeceğiz. Şu anda dağıtımımız hızla artıyor. Tüm ulusal zincir mağazalarda ürünlerimiz satılıyor. Yerel zincirlerde de her geçen gün büyüyoruz. Şarküterilerde yoğunlaşıyoruz. Marka ve reklam bilinirliğimiz çok hızlı olarak artıyor. Çok başarılı bir lansman süreci yaşadık. Şu anda artık pazarda bir yer edinmeye de başladık. Tüketiciler Moova Sütü raflarda aramaya başladı. 

 

2012 Ayakta kalma yılı olacak

Bu yıl itibariyle ne kadarlık bir ciro hedefliyorsunuz? Yeni yatırımlarınızdan, orta ve uzun vadeli hedef ve projelerinizden söz eder misiniz?

Henüz yeni bir markayız ve 2012 senesine “ayakta durma senesi” dersek, 2013’ü yeni kategoriler üzerinde çalışma senesi olarak değerlendirebileceğimizi düşünüyoruz. 2015 yılında ise Moova olarak premium markalar arasında ilk iki içerisinde olmayı hedefliyoruz. Tabii tüketicilerimizin ihtiyaçları olduğunda ulaşabilecekleri ve her zaman güvenebilecekleri bir marka olmak, onlara yeni bir dünya, yeni bir yaşam tarzı sunarak yaşam kalitelerini artırmak her zaman en büyük hedefimiz.

 

Avrupa standartlarının da ötesinde üretim yapıyoruz

Moova olarak ve Efeler Çiftliği’ndeki standartlarıyla Avrupa standartlarının bile ötesinde bir üretim gerçekleştirdiklerini kaydeden Moova Gıda CEO’su Olcay Sunucu, Avrupa standardında bakteri oranı ortalaması mililitrede 100 bin adet iken, kendi sütlerinde mililitrede bakteri oranı ortalamalarının 3 bin adet olduğunu belirtti. Sütlerinde antibiyotik kalıntıları olmadığına dikkat çeken Sunucu, “Hayvanlarımızın sağlığına çok büyük önem veriyoruz, koruyucu veterinerlik çalışmaları uyguluyoruz. Çiftliğimizin içine araç sokmuyor, hasta olan çalışanlarımızın hayvanlara yaklaşmasına izin vermiyoruz. Neticede, daha saf, doğal ve sağlıklı, tam yağlı, protein ve kalsiyum değeri yüksek saf doğal ve lezzetli Moova Sütümüz’le yarattığımız farkın sektörü de daha ileri çekebilmesini diliyoruz” diye konuşuyor.

“Sütümüzü kendimiz ürettiğimiz, fabrikamızı çiftliğimizin hemen yanına kurduğumuz, bölgedeki bütün üreticilerle iç içe ve onları da kendimizle birlikte geliştirmeye odaklandığımız için, ürünlerimizin kalitesinin de hep aynı kalmasını sağlayacağız.”