Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Mevlüt Gümüş: Sanayi tipi meyveciliğe desteğimiz sürecek

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Bitkisel Üretim Genel Müdürü Mevlüt Gümüş, meyve suyu endüstrisinin ihtiyaç duyduğu sanayi tipi tür ve çeşitlerin yetiştiriciliğinin desteklenmesine yönelik temel çalışmalar üzerinde yoğunlaştıklarını söyledi. 
 




mevlüt gümüş sonTürkiye’nin toplam meyve üretim miktarı ve bunun meyve çeşitleri arasında (özellikle de meyve suyu olarak işlenen meyve çeşitlerine göre) dağılımıyla ilgili son veriler ışığında genel bir bilgilendirme yapabilir misiniz? 
Tarım, dünyada olduğu gibi ülkemizde de ekonomik ve sosyal hayatı doğrudan etkileyen yaşam tarzı olmasının yanında milli gelir ve istihdama katkısı, tarıma dayalı sanayiye hammadde temin etmesi, girdi niteliği taşıyan sanayi ürünlerine pazar sağlaması, ihracat yoluyla döviz elde edilmesi ve artan nüfusun beslenme ihtiyaçlarının karşılanması faaliyetlerinin bütünüdür. Türkiye’de tarım; ekonomik ve sosyal açıdan öncü sektör olma niteliğini sürdürmektedir. Ülkemizde nüfusun %27,7’si kırsal alanda yaşamakta ve çalışan nüfusun yaklaşık %23,6’sı tarım sektöründe istihdam edilmektedir. Tarım sektörümüz son yıllarda ciddi bir atılım içerisindedir. Gerek Bakanlığımızın vermiş olduğu destekler gerekse özel sektörün tarıma olan ilgisinin artması sonucunda; son yıllarda sertifikalı fide, fidan, tohum kullanımıyla birim alandan elde edilen ürün miktarı artarken, hasatta mekanizasyon ile hasat kayıpları azalmış, depo şartlarının iyileşmesi ile de ürünün yıl boyunca tedarik edilmesi sağlanmış ve ambalaj-paketleme tesislerindeki modernizasyon, pazara kaliteli ürün arzını artırmıştır. 
 
İŞLETMELER NEDEN YARI KAPASİTEYLE ÇALIŞIYOR?
Son yıllarda ülkemizde meyve suyu sanayisi hızla gelişim göstermektedir. Bu gelişmeye bağlı olarak meyve suyu tüketiminde artış görülse de Amerika ve AB pazarındaki tüketim değerlerinin 13 litre ile oldukça altında bulunmaktayız. Bu rakam Almanya’da 32 litre, Hollanda ve Finlandiya’da 29 litre seviyelerindedir. Ancak, ülkemiz meyve suyu sektöründe, doymuş pazar konumunda olmayıp, sektör her geçen yıl gelişim göstermektedir. Ülkemizde meyve suyuna işlenen başlıca meyveler; elma, kayısı (zerdali dâhil), şeftali, vişne, portakal, üzüm ve nardır. Ancak son dönemde yukarıda bahsettiğimiz gelişmeler doğrultusunda meyve suyu sanayisinde işlenen ürünlerde çeşitlilik artmaya başlamış, havuç, limon, üzüm, çilek, ayva, domates, armut, mandalina, armut, kuşburnu, karadut gibi ürünler de sanayide değerlendirilmeye başlamıştır. Sanayide en çok işlenen ürünler elma, şeftali, vişne ve kayısıdır. Ancak sanayiye sürekli hammadde temininde sorunlar yaşanması nedeniyle yıllık kapasitesi 1 milyon 250 bin ton olan işletmeler yarı kapasiteyle çalışmaktadır. Bunun başlıca nedenleri olarak; 
· İşletmelerin küçük ölçekli ve dağınık olması (fabrikaya gidecek olan ürünün farklı farklı bahçelerden temin edilmesi nedeniyle kalite sorununun ve sürekli ürün temininde sorunlar yaşanması),
· Genellikle sofralık kalitesini kaybeden ürünün meyve suyu sanayisine yönlendirilmesi nedeniyle birim miktar meyve suyunun üretiminde maliyet artmaktadır. 
· Lojistik maliyetlerin yüksek olması (Ülkemizde yetiştirilen meyve çeşitlerinin ağırlıklı olarak sofralık olması, sanayiye yönelik çeşitlerle bahçe tesisi son yıllarda gelişmeye başlamıştır.),
· Yetiştiriciliği yapılan meyve çeşitlerinin pazar talep ve tercihlerine yönelik çeşitler olmaması,
· Ülke içinde meyve suyunun tüketim alışkanlığının fazla olmamasını gösterebiliriz. 
 
meyve suyuMEYVE ÜRETİMİMİZ 19 MİLYON TON
Türkiye’nin dünya meyve üretimindeki yeri tam olarak nedir? Üretiminde lider olduğumuz ya da ön sıralarda yer aldığımız meyve ürünleri hangileridir?
Ülkemizin 2002 yılında 14,1 milyon ton olan meyve üretimi %35 artış ile 2015 yılında 19 milyon tona yükseldi. Üretimimizdeki bu ciddi artış ülkemizin dünyada önemli bir konuma gelmesini sağlamış ve meyve üretiminde dünyada 6’ncı sıraya yükselmiştir. Türkiye; fındık, kiraz, incir, kayısı, ayva üretiminde dünya lideri, vişne, kestane üretiminde dünya ikincisi, antepfıstığı ve elma üretiminde dünya üçüncüsü konumunda yer almaktadır. Üretimde ilk üç sırada olduğumuz ürünlerde ihracatta da ilk beş arasında yer almaktayız. 
 
Rusya krizi yaş meyve ihracatımızı nasıl etkiledi? Bu pazara gönderilmeyen ürünler nasıl değerlendiriliyor? Bu durum iç pazardaki meyve fiyatlarına neden yansımadı?
Rusya yaş meyve sebze ihracatımızda önemli bir ülke olup, 2015 yılı ile 2016 yılı Ocak ayları karşılaştırıldığında sebze ihracatımızın kapalı, meyve ihracatımızda ise bir daralmanın olduğu görülmektedir. Rusya’ya ihracatımızda limon, üzüm, kayısı, kiraz, portakal, erik, fındık ürünleri önemli yer tutmakta olup, bu pazarın daralmasıyla birlikte ihracatçılarımız yeni pazar arayışlarına yönelmişlerdir. Son zamanlarda Orta Avrupa, Körfez Bölgesi ve Uzak Doğu pazarı dikkat çekmektedir.   
 
Sektörden bazı kesimler meyve rekoltesinin düşük olmasının fiyatları düşürmediğini söylüyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Şuan itibariyle meyve rekoltesi ne durumda?
Yıllar itibariyle ülkemiz meyve rekoltesi incelendiğinde 2014’te bir düşüş yaşanmıştır. Bilindiği üzere 2014 yılında yaşanan şiddetli don zararı nedeniyle rekolte düşmüş ve ürün arzında ciddi kayıplar yaşanmıştır. Özellikle kayısı ürününde yaşanan ürün kaybı %65 seviyelerine ulaşmıştır. Bu durum, gerek iç piyasada gerekse dış pazarda fiyatların ciddi manada yükselmesine neden olmuştur. Benzer durum fındık ürününde de yaşandı. Rekoltenin düşük olması fiyatların düşmesine neden olmamakta, bilakis serbest piyasa ekonomisinin benimsendiği ülkemizde fiyatlar arz-talep dengesine göre oluşmaktadır. 
 
Meyve-sebze üreticileri ve meyve suyu sanayicilerini desteklemeye yönelik Bakanlığınızın gündeminde hangi projeler bulunuyor?   
Bakanlığımızca sanayici ile üreticiyi bir araya getirmek amacıyla, üreticiye alım garantisi, sanayiciye de hammadde tedariğinde sürekliliği temin edecek sözleşmeli üretimi sağlayacak mevzuat 2008 yılında yayımlanmış olup, halen yürürlüktedir. Halihazırda Bakanlığımızca; Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli ile ürünlerin ekolojilerinde yetiştirilmesi ve desteklemenin bu yönde yapılması doğrultusunda çalışmalar devam etmektedir. Meyve suyu sanayinin ihtiyaç duyduğu sanayi tipi tür ve çeşitlerin yetiştiriciliğinin desteklenmesine yönelik temel çalışmalar üzerinde yoğunlaşmış durumdayız. 
 
BAKANLIĞIN HİBE VE DESTEK FAALİYETLERİ
· Pazar istekleri doğrultusunda yeni çeşitlerin üretiminin artırılması yanında, hasat süresinin uzatılması amacıyla 2005 yılında sertifikalı fidan desteklemesine başlanılmıştır. Bu kapsamda standart-sertifikalı yarı bodur veya bodur meyve fidanı ile bahçe tesis eden üreticilere 150-350/400 TL/da, diğer meyve fidanları ile bahçe tesis eden üreticilere 100-280 TL/da,
· Tarımsal üretimde tarım danışmanlığı uygulamasına geçilmiş olup, işletme başına 600 TL destek verilmektedir.
· Zaman zaman gündeme gelen ve ihracat pazarlarımızı tehlikeye sokan kalıntı sorununun çözümüne yönelik olarak organik tarım (70 TL/da) ve iyi tarım uygulamaları (50 TL/da) yapan üreticilere destek ödemesine başlanmıştır. 
· Bitkisel üretimde kullanılan kimyasalların kayıt altına alınması ve izlenebilirliği sağlanmıştır.
· Biyolojik – Biyotekni Mücadele : 35 TL/da
Örtüaltında Biyolojik Mücadele : 350 TL/da
              Biyoteknik Mücadele : 110 TL/da
· Tarım Sigortaları Uygulaması başlatılmıştır. Sigorta poliçe bedelinin %50’si Bakanlığımızca desteklenmektedir.
· Bunun yanında girdi maliyetlerinin azaltılması amacıyla meyve ve sebze yetiştiricilerimize 13.95 TL/da mazot–gübre, toprak analizi desteği verilmektedir.
· Ayrıca örtü altında ve sertifikalı tohum, fidan üretimi ve kullanımına Ziraat Bankası ve TKK aracılığı ile indirimli kredi (%50) uygulaması yapılmaktadır. 
· Basınçlı sulama sistemlerinin uygulanmasında SIFIR faizli kredi uygulaması başlatılmıştır.
· Mevcut üretiminden elde edilen ürünün kalitesini koruyarak daha uzun bir süre pazara ürün arzını sağlamak üzere meyve sebze işleme, paketleme, tasnif, soğuk hava deposu ve frigofirik taşıma gibi projelere KKYD kapsamında %50 hibe desteği başlatılmıştır. 
· Tüm bu destek uygulamalarına ek olarak; 2016 üretim yılından itibaren küçük aile işletmelerinin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla işletme büyüklüğü 5 dekar veya altında yetiştiricilik yapan üreticilerin desteklenmesi için üreticilerimize 100 TL/da ödeme yapılacaktır.