Banner Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Duru Bulgur, Dual serisiyle bulgurda inovasyon yaptı

Duru Bulgur, yeni inovatif ürünü Dual serisiyle taş değirmenin lezzetini ve doğallığını sofralara taşıyor. Seçkin marketlerde tüketiciye sunulan Duru Dual ürünler; mantarlı, mercimekli, şehriyeli ve nohutlu bulgur pilavı çeşitlerinden oluşuyor.




Duru Bulgur%36’lık pazar payıyla Türkiye paketli bulgur sektörünün lider firmalarından Duru Bulgur, üretiminin  %80 ini ihraç ediyor. 15 farklı ürünle pazardaki en fazla bulgur çeşitliğine sahip olan firma, 360 kişiye istihdam sağlıyor. Nohut - bulgur, bulgur – mercimek, bulgur – mantar ve bulgur- şehriye çeşitlerinden oluşan Duru Dual bulgur serisini bu yıl tüketicileriyle buluşturan firma, tamamen doğal, herhangi bir koruyucu ve katkı maddesi içermeyen bu serisiyle, zamanı olmayan ve yemek yapmak için pratik çözümler arayan tüketicilerin beklentilerini karşılamayı hedefliyor. 250 gramlık ambalajlarda sunulan ürünler, çekirdek bir ailenin akşam öğününe yetecek porsiyon miktarını içeriyor.
 
HAMMADDE SEÇİMİ VE ÜRETİMDE DOĞALLIK ÖN PLANDA 
2000 çiftçiden aldıkları kaliteli sert durum buğdayını üretimde kullandıklarını belirten Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru, “3 üretim tesisimizde günlük 250 ton bulgur üretim ve 150 ton da bakliyat işleme kapasitemiz var. Bu sene Şanlıurfa’da bir depolama tesisi kurarak buğday stoklama kapasitemizi 100 bin tona çıkardık” dedi. Firma olarak 1935’ten bu yana aynı kalitede üretim yaptıklarını anlatan Duru, “En  kaliteli buğdayları özenle seçiyor, sadece su ve buğday kullanarak doğal taş değirmenlerde öğütüyoruz. Taş değirmenlerde kullandığımız taşı, Duru Bulgur’a ait taş ocağımızdan çıkarıp değirmen taşı formuna getirerek üretimde kullanıyoruz. Doğal buğday, doğal üretim metodu ve doğal taş değirmenleri Duru Bulgur’un olmazsa olmazlarıdır. Oldukça meşakkatli ve maliyetli olan bu üretim metodu, Türkiye’de ve dünyada tektir” ifadelerini kullandı. 
 
Duru Bulgur olarak ambalaj tasarımına azami derecede önem verdiklerini kaydeden İhsan Duru, bunun için bir tasarım ve kontrol ekiplerinin bulunduğunu aktardı. Ambalaj üzerinde Duru Bulgur’un sembolü ve piyasadaki birçok firma tarafından da taklit edilen taş değirmen görseli bulunduğunu dile getiren Duru, “Taş değirmen motifimiz tescilli olmasına rağmen maalesef ki birçok firma tarafından taklit ediliyor. Ayrıca etiketleme tebliğini birebir uyguluyoruz. Tebliğe önem veren ve eksiksiz uygulayan sayılı firmalardan olduğumuzu rahatlıkla belirtebiliriz” diye konuştu. 
 
Üretimlerinin %80’ini ihraç ettiklerini söyleyen İhsan Duru, 52 ülkeye 35 milyon TL’lik bulgur ihracatı gerçekleştirdiklerini, AB ülkelerine 15 bin ton bulgur satarken, diğer ülkelerle birlikte bu rakamın 20 bin tona ulaştığını anlattı. Bakliyat sektörüne ilişkin değerlendirmeler yapan Duru, “Türkiye’de paketli bulgur ve bakliyat pazarı büyümeye devam ediyor. Bulgur ve bakliyat satın alma biçimleri bölgesel, il hatta daha küçük yerleşkelere göre değişiyor. Net bir veri olmasa da Nielsen’de yaptırdığımız araştırma sonuçlarına göre paketli ürünlerin, pazarın %38’ini oluşturduğu öngörülüyor” şeklinde konuştu.
 
BULGURU DÜNYAYA TANITIYORUZ
Tüketicilerin beklentilerini karşılayacak yeni ürünler üzerinde çalışmalarını sürdürdüklerini ve bulguru tekrar hak ettiği konuma getirmeyi hedeflediklerini vurgulayan Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru sözlerini şöyle sürdürdü: “İnanıyoruz ki Türk milleti savunduğu birçok milli değer arasına bulguru da ekleyecek ve bu ürüne sahip çıkacak. Bulgur tekrar bizim ana besin maddelerimiz arasına girecek. Bulguru dünyaya tanıtmaya yönelik yaptığımız çalışmalarımıza da hız kesmeden devam ediyoruz. Katıldığımız fuar ve gerçekleştirdiğimiz tadım aktivitelerinde de bulguru yabancılara anlatıyor ve onların yeme kültüne adapte ediyoruz. Bugün 52 ülkeye ihracat yapıyoruz, bu sayıyı daha da artırıp Türk bulgurunun adını sofralara kazandırmayı hedefliyoruz.”