Banner Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Süt sektörü bütün sorunlara rağmen ihracatını artırdı

Harun Çallı
Yönetim Kurulu Başkanı
Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği – ASÜD




süt görseliEkonomide yaşanan olumsuzluklar ve ihracat pazarlarında yaşanan daralmalarla hemen hemen tüm sektörler için oldukça zorlu bir yıl olarak geride kalan 2016 yılı, süt sektörü için de sıkıntılı bir yıl olmuştur. 2015 yılında 18,7 milyon ton civarında gerçekleşen çiğ süt üretiminin, henüz resmi veriler açıklanmasa da geçen yıl yaklaşık 19 milyon ton civarında olduğunu tahmin etmekteyiz. Ülkemizdeki süt sanayi işletmeleri tarafından toplanarak içme sütü ve diğer süt ürünlerine işlenen süt miktarının ise 9 milyon tonun biraz üzerinde olduğunu öngörmekteyiz. 
 
Çiğ süt üretiminde yıllar itibariyle yaşanan artışa karşın, üretilen sütün yarısından fazlasının sanayi dışında kalması, sektörde kayıt dışının varlığını ortaya koymaktadır. Bu durum, ASÜD olarak kayıt dışı işletmelerde her türlü denetimden uzak olarak, hangi koşullarda üretildiği belli olmayan ürünlerin tüketimine karşı verdiğimiz mücadelenin haklılığını da göstermektedir. Süt ve süt ürünlerinin sağlıklı ve güvenilir tüketimi için tüketicinin bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalarımıza, tüm paydaşlarımızın da desteğiyle 2017 yılında da devam edeceğiz. 
 
11 aylık ihracatımız 300 milyon doları buldu
Süt sektörü, süt ve süt ürünleri ihracatında büyük düşüş yaşanan 2015 yılının ardından, 2016’da içinde yaşadığımız coğrafyadaki her türlü olumsuzluğa rağmen ihracatını artırmayı başarmıştır. 2015 yılında özellikle Avrupa Birliği’nde kotaların kalkmasıyla dünya süt ürünleri fiyatlarında yaşanan düşüşün etkisiyle sektör ihracatı %20 azalarak 271 milyon dolara gerilemişti. Süt ve süt ürünleri ihracatı konusundaki girişimlerimizi kesintiye uğratan Rusya ambargosuna rağmen, 2016 yılında bir miktar toparlanma yaşanmış ve 11 aylık ihracatımız 298 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. İhracatta özellikle sadece devletin süt tozuna verdiği destekler neticesi süttozu ihracatı miktarı artmıştır. Ancak yurtdışına sattığımız süt tozunun birim fiyatı 2015 yılında 1.752 dolar/ton iken, 2016 yılında 1.464 dolar/ton olmuştur. Bu noktada beklentimiz, ihracatın sürekliliğini sağlayacak tedbirlerin alınmasıdır. Aksi halde biz uluslararası piyasada spotçu olarak görüleceğiz ve kalıcı olmamız mümkün olmayacaktır.
 
Turizmdeki daralma satışları olumsuz etkiledi
Ülkemizde ve dünyada yaşanan ekonomik ve siyasi süreçlerin de etkisiyle 2016 yılında ekonomimiz yavaşlama sürecine girmiş ve özellikle turist sayısındaki azalmaya bağlı olarak süt ürünlerinin satışı ile ilgili olarak yurtiçi piyasada bir tıkanıklık yaşanmıştır. Birçok firma ya piyasadan çekilmiş ya da kapasitelerini düşürmüşlerdir. Satışlardaki vadeler uzamış, daha önce yaklaşık iki ay olan vadeler bugün 6-8 ayı bulmaktadır. Bu da sektörün finansman sıkıntısı çekmesine sebep olmaktadır. Bütün bu olumsuzluklara rağmen, sektörün 2016 yılını %2,5 seviyelerinde bir büyüme ile tamamlayacağını tahmin etmekteyiz. Türk ekonomisini de yakından etkileyen küresel ölçekteki belirsizliklerin sürdüğü bir dönemde, 2017 yılı için tahmin yapmak güçtür. Ancak hükümetimiz 2016’daki olumsuz gelişmelerin etkilerini hafifletmek ve reel sektörü harekete geçirmek için yılın son çeyreği ile birlikte bir takım tedbirler almış, almaya da devam etmektedir. Bu tedbirler ve devam edegelen belirsizliklerin ne kadar süreceği, 2017’de ekonomik büyüme ve enflasyondaki gelişmeler için de belirleyici olacaktır.
 
Çiğ süt kalitesini yülseltmeliyiz
İhracattaki kısıtlamalar ve ekonomideki olumsuzlukların etkisiyle süt sanayicisi büyük bir stok yükünün altında kalmıştır. Bu kapsamda Et ve Süt Kurumu, üreticinin sütünü alarak süt tozu yaptırmak suretiyle, regülasyon amacıyla süt piyasasına müdahalede bulunmuştur. Kurum, süt tozu üretimi sırasında elinde kalan kremayı da ihale yolu ile satmıştır. Bu uygulama devletin daha fazla destek vermesine sebep olmuştur. Bunun yerine desteği direkt olarak sanayiciye vermesi, daha az maliyetle daha fazla sütün desteklemesini sağlayacaktır. Ulusal Süt Konseyi, Aralık ayında aldığı kararla, ilk kez çiğ süt için referans fiyatını gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kalite kriterlerini esas alarak belirleme yoluna gitmiştir. Konsey, 1 Ocak 2017-1 Temmuz 2017 tarihleri arasında 6 ay süreyle geçerli olacak çiğ süt referans fiyatını %3,5 yağ oranı ve %3,1 protein içerikli çiğ süt için tavsiye edilen fiyat litre başına 1 lira 21 kuruş olarak açıkladı. Bu adımı çok önemli buluyoruz. Uluslararası pazarlarda rekabet edilebilmemiz için, öncelikle çiğ süt kalitesinin iyileştirilmesi gerekmektedir. Sektörün tüm paydaşlarının el birliği ile bunu düzeltmesi gerekmektedir. Aksi halde ürünlerimizi uluslararası piyasada değer fiyata satmamız mümkün değildir. 
 
Okul Sütü uygulaması 5 güne çıkarılmalı
Çocuklarımıza süt içme alışkanlığı kazandırılarak sağlıklı büyümelerine katkı yapan Okul Sütü Programı kapsamında, yeni dönemde Okul Sütünün dağıtımına 2016-2017 eğitim öğretim yılının ikinci döneminin başlangıç tarihi olan 6.02.2017 tarihinde başlanacak ve dönem boyunca devam edecektir. ASÜD olarak hükümetimizden beklentimiz, halen eğitim-öğretim yılının ikinci döneminde ve haftada 3 gün olarak yürütülen Okul Sütü uygulamasının kapsamı genişletilerek, her iki sömestrde haftada beş gün olarak eğitim takviminin tamamına yayılmasıdır. 2016 yılının bir diğer önemli gelişmesi de, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hazırlanan Milli Tarım Projesi olmuştur. Ocak 2017 itibariyle uygulamaya konulan proje, tarımda havza bazlı destekleme modelini öngörmektedir. Bitkisel üretimin yanı sıra yerli hayvancılığın geliştirilmesi ve desteklenmesine yönelik tedbirler de içeren projenin, hayvancılık sektörüne olumlu katkılarını önümüzdeki süreçte göreceğiz. 
 
Süt sektörü olarak 2017 başında en önemli gündem maddelerimizden birisi de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Faruk Çelik tarafından kamuoyuna açıklanan “çiğ süt” satışına ilişkin düzenleme olmuştur. Sayın Bakan, ancak hastalıktan ve ari hayvancılık işletmelerinden belli şartlar altında çiğ süt satışına izin verileceğini, böylece tüketicilerin sağlıklı ve güvenli süt tüketmesini sağlamayı hedeflediklerini açıklamıştır. Bu noktanın çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Açıkta çiğ süt satışı, ülkemizde sağlık riskleri nedeni ile 1930’da yasaklanmış bir satış biçimidir. Bu kapsamda hangi koşullarda elde edildiği belli olmayan sütlerin, her türlü denetimden uzak olarak sokakta satılması, en başta halk sağlığı için büyük risk oluşturmaktadır. Devletimizden beklentimiz; çiğ süt konusundaki düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile birlikte, mevzuat gereklerini karşılamayan süt satışlarının sıkı bir şekilde denetlenmesidir.