Gıda Teknolojisi

2017 yılı itibariyle Aromsa’nın sektöründeki konumu ve çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz? 

1982 yılında kurulan Aromsa bugün altısı Türkiye’de, biri Almanya’da yedi fabrika ile üretim ve AR-GE faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye’de endüstriyel aroma verici ve sos üretiminde lider konumdayız. Yüksek teknolojiye sahip esnek üretim sistemi ve yaratıcı kadroları ile dünya gıda sektörünü ve sektördeki yenilikleri çok sıkı takip ederek müşterilerimize hem hızlı hem de beklentilerini tam karşılayacak aroma vericiler sunabiliyoruz. Zengin aroma verici çeşitliliğimizin yanında sağladığımız teknik destek ile de her zaman müşterilerimizin yanında oluyoruz. 

 

Üretim tesislerinizden söz ederek, üretimde uyguladığınız kalite politikanızı aktarabilir misiniz?

Firmamız, paydaşlarının isteklerini ilk ve her defasında zamanında istenilen özelliklere, kalite, gıda güvenliği ve emniyeti yönetim sistemi gereklilikleri ile yurtiçi ve yurtdışı yasal düzenlemelere bağlı kalarak yüksek verimlilikle ve en ekonomik maliyetle karşılamaktadır. Aromsa, tüm birimlerinde “Kalite ve Gıda Güvenliğinin Herkesin İşi Olduğu” ilkesinden yola çıkarak, gıda güvenliği/emniyetine aykırı ve bozucu tehlikelerden kaynaklanan riskleri minimize ederek iyileştirme ve geliştirme çalışmalarının sürekliliğini sağlamaktadır. Kalitenin ancak firmasını seven, yaptığı işten zevk alan çalışanlar tarafından sürekli sağlanacağı prensibi ile çalışanlarımızın memnuniyetini en yüksek düzeyde sağlamaktır.

 

Süt ürünlerinde inovatif reçeteler

Süt, süt ürünleri ve dondurma üreticilerine yönelik üretimini yaptığınız ürünlerinizden söz edebilir misiniz? 

Üreticilerin etiketlerinde vurgulayabilecekleri gerçek meyve içerikli ürünler, konsantre edilmiş aromalar, pratik uygulama alanları için birleştirilmiş aromalar, üretici firmalara sunduğumuz alternatifler ve inovatif çözümlerdir.

 

Bu yıl içinde süt ve dondurma sektörüne yönelik hangi yenilikleri sunmaya başladınız/sunmayı hedefliyorsunuz? Bu bağlamda AR-GE sürecinizin nasıl işlediğinden söz edebilir misiniz?

AR-GE sürecimizi müşterilerimizden gelen taleplere ve pazarın ihtiyaçlarına yönelik şekillendiriyoruz. Ayrıca yurtdışı pazarındaki inovatif gelişmeleri ve laboratuvarımızda gerçekleşen proaktif çalışmaları, müşterilerimiz ile paylaşıyoruz. Bu sayede müşterilerimize yeni fikirler sunarken, aynı zamanda da farklı fırsatları keşfetmelerine yardımcı oluyoruz. Bu yıl içerisinde meyveli ve aromalı içilebilir yoğurt konseptini farklı tat alternatifleri ile müşterilerilerimizle paylaşmaya başladık. Yurtdışında yaygın olan bu ürün gruplarını ülkemizde de raflarda görmeyi umuyoruz.

 

Geleneksel tada olan bağlılığını sürdüren yurtiçi tüketici kitlemizi, süt ve sütlü ürünlerde en çok tercih edilen çilek, muz ve çikolata alternatiflerinin yanında ikili, üçlü kombin edilmiş aroma seçenekleri ile buluşmasını sağlıyoruz. Dondurmada, sağlık konsepti içerisinde laktoz içermeyen ve yoğurt bazlı dondurmalar çalışıyoruz. Vegan tüketicilere yönelik olarak soya sütünden üretilmiş ürünleri farklı aromalar ile zenginleştirerek, üretici firmalara alternatifler sunuyoruz.

 

“Sindirimi kolaylaştıran ürünlere yöneldik”

Sütlü ürünlerde ve dondurmada fonksiyonellik, az şekerli  ve farklı lezzetler önem kazanıyor. Aromsa’nın bu yöndeki çalışmalar ve inovasyonlarından söz eder misiniz?

Tüketici beklentisine paralel olarak biz de, sağlık konseptine ve formda kalma isteğine yönelik çalışmalarımızı güçlendiriyoruz. Bu gruplarda şeker ve yağ miktarlarını düşürerek, ikame ürünler çalışıyoruz. Sütte sindirimi kolaylaştıran ve destekeleyen, fermente ürün gruplarına yöneliyoruz.

 

Küçük porsiyonlu dondurmadalar önem kazanıyor 

Sütlü ürünlerde ve dondurmada 2017’nin tüketici trendleri nelerdir?

Süt ürünlerinde bu yıl trend lezzetler, aromalı ve meyveli yoğurt - sütler ile birlikte, gençlerin büyük ilgi gösterdiği milkshake ve smootielerdir. Dondurmada ise, tahıl grupları ile zenginleştirilmiş ve tropik meyveli, kahve ve karamel aromalı tatlar öne çıkıyor. Kontrollü tüketimi beraberinde getiren küçük porsiyonlu ürünlere de yönelimin arttığını görmekteyiz.

 

Ülkemizde süt ve dondurma sanayinin bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Yeni ürün geliştirme noktasında onlara hangi mesajları vermek istersiniz?

Süt ürünlerinde ülkemiz geleneksel ve alışılmış tatların dışına çıkamıyor. Yeni ürünler çalışılıyor ancak tüketicilerin büyük bir çoğunluğu alıştığı ürünü tercih ediyor. Yeni çalışmaların reklamlarla ya da belirli konseptler dahilinde tanıtımları iyi yapılmalı. Tüketici testleri ile halkın beğenisini kazanabilecek tatlar belirlenebilir. Tüketicilerin farklı ürünlere yönlendirilmesi desteklenmeli ve teşvik edilmeldir.