Gıda Teknolojisi

İnsanlığın başlangıcı, barınma ve hayatta kalma mücadelesiyle süregelirken, nüfusun çoğalması, ailelerden kabilelere ve kavimlere doğru genişlemesiyle birlikte; artan ihtiyaçlarla beraber icatların yapılması, dünyanın evrimine ve yeni ilişki modellerine sebep oldu. Ticaret, geçmiş ve günümüzdeki şekilleri birbirinden çok farklı olsa dahi insanlık tarihinin en eski ilişki modellerinden biri. Tüketenin olduğu bir toplumda, üretme ihtiyacı hayatın doğal seleksiyonudur. Üretici ile tüketici arasındaki köprüleri tüccarların kurduğu, takaslı ödemeden günümüz temassız ödeme sistemlerine gelinen her noktada üretici/tüketici, alıcı/satıcı arasında hep bir ürün olmuştur. 

 

‘Ürün’ temel ihtiyaç olurken, ticaret için, tüketiciyi potansiyel gören farklı üreticilerin ortaya çıkışı, belli başlı kuralların, standartların ve ölçeklerin oluşmasına neden olurken; farklı ürünler farklı kriterlere ve değerlere göre alıcılarına hitap etti. Farklı ürünleri, içerik, kalite, miktar ve fiyat noktasında kıyaslayarak ticari kararını veren tüketici, değişen ve gelişen zaman içerisinde, klasik tüketici olmaktan sıyrılıp, ‘müşteri’ konumuna geldi. Öyle ki, üretileni talep edip satın alan değil; bizzat ‘istediği ürünün’ üretilmesini talep edip, istediği ürüne kavuşabiliyor. Tabii ki bu, endüstri devrimleri ve teknolojik gelişmelerin neticesinde atölye tarzı üretimden, otomasyon ve endüstriyel üretime geçilmesiyle sağlanabildi. Geldiği yerde kalacak mı tabii ki hayır. Gelecek, hatta günümüz ‘Karanlık’ fabrikaların hayata geçtiği projelere gebeyken, alışkanlıklarımızın çok değişeceği aşikardır.

 

“BUTİK ÇÖZÜMLER ÜRETİYORUZ”

Üçge Elektronik A.Ş. 1994 yılında çıktığı yolculuğa çağımızın ihtiyaçlarını ve teknolojik gelişmelerini takip ederek, müşterilerine sunan ve çözüm sağlayan bir kuruluş olarak satıcı/müşteri ilişkisini ‘Çözüm Ortağı’ kavramına eviren firmalardan biri olduğunu belirten Endüstriyel Ürün & Proje Müdürü Ali Emin Eskiçırak, “Güçlü birlikteliklerimiz, güvene dayalı ilişkilerimiz, başarılı geçmişimiz/ve projelerimizle, yarına giden yolda müşterilerimizle birlikte emin adımlarla ilerliyoruz. 25 yıla yakındır perakende ve endüstriyel sektörlerde gösterdiğimiz istikrar ve sağladığımız itibarla yolumuza devam ediyoruz. Sektörlerin ihtiyaçlarını biliyor, müşterilerimizi tanıyor ve her müşterimize özel terzi işi projelerle çözümler sunuyoruz” diyor.

 

“DIGI ÜRÜNLERİNİN TÜRKİYE TEMSİLCİSİYİZ”

Mayıs 2018 itibariyle temsilciliğine Digi markasıyla devam etme kararı alan Üçge Elektronik A.Ş., Türkiye’deki 30 yılı aşkın Digi markasının varlığının ve geniş ürün portföyünün verdiği gücü de arkasına alarak projelerini üretmeye ve müşterileriyle buluşturmaya devam ediyor. Perakende alanında barkodlu terazi, barkodsuz (fiyat hesaplayan) terazi, vakum makineleri, dilimleme makineleri, kıyma makineleri, et ve kemik testereleri, elektronik raf etiketleri ile;

endüstriyel alanda ise paketleme, tartım etiketleme, ürün denetleme, et işleme gibi günümüzün ve geleceğin teknolojilerini sunan firma, en güçlü yanı olan satış sonrası ürün destek hizmetlerini yürüten geniş bir teknik servis ve yedek parça stok yapısına sahip.

 

Perakende ve endüstride 4.0 konseptleri hayata geçmeye başlamışken, sektörler olarak bazı adımları atmakta zorlandıkları ve geciktikleri gerçeğini fark ettiklerini anlatan Ali Emin Eskiçırak, “Günümüz ve gelecek müşteriye özel deneyimleri ve katma değerli ürünleri sunarken; müşteri, kendini özel hissettirecek her sürprize pozitif yaklaşmaktadır. Perakende satış noktaları sadece ürün satılan alanlar değil, müşteriyle konuşan sistemlerin entegre edildiği yaşayan alanlar olarak dizayn edilmektedir. Buna paralel olarak ya daha önce hiç kullanılmayan ekipmanlar hayatımıza girmekte ya da mevcut ekipmanlar bu gereksinimler çerçevesinde güncellenmektedir. En etkili ve verimli reklamın ‘alışveriş halindeki’ hedef kitleye hitap etmek olduğunu düşünen firmaların çoğu, perakende satış noktalarında stantlarıyla ve satış personeliyle yer almışken, sürekli bir maliyeti sineye çekiyorlar aslında. Bir kısmı, anonslarla ya da bilgilendirme ekranlarındaki anlık duyurularla ürünlerini satmaya çalışırken, bir diğeri ise müşteri bir satın alma yaparken, yapmış olduğu satın almayla ilişkili olarak başka bir ürün reklamıyla (çapraz satış) karşılayabiliyor müşterisini. Artık bu reklam tarzlarının hangisi daha çok tutar, hangisi daha çok müşteri yakalarsa ‘copy&paste’ metoduyla giriyor hayatımıza” diye konuşuyor.

 

ÇAPRAZ SATIŞ TEKNİĞİNİ SUNAN SİSTEMLER

Yıllardır gıda marketlere barkodlu terazi sunan Üçge Elektronik A.Ş. olarak yukarıda belirtilen çapraz satış metoduyla, potansiyel müşteriyle göz seviyesinde ve satın aldığı bir ürüne uyumlu başka bir ürünün satışını önererek, kendi müşterisi olan perakende mağazalarına çapraz satış tekniğini kullanma olanağı sunduklarını kaydeden Eskiçırak, bunun daha çok tartılı ürün satışının yapıldığı şarküteri, meyve&sebze veya balık reyonlarında yaşandığını belirtiyor. PC tabanlı donanım ve yazılımlara sahip olan Digi markalı terazilerle birlikte hem etiketleme çözümleri sunarken, hem de interaktif iletişim olanakları da sağladıklarını dile getiren Eskiçırak, “Kırmızı et alırken önerilen baharatlar, soslar, özel indirim kuponlarının yanı sıra, müşteriler alınan etle yapılabilecek bir yemek tarifine de sahip olabiliyor. Öyle ki, terazinin sahip olduğu Linerless (taşıyıcısız) etikete baskı yapma özelliğiyle müşterinin ürününü (standart ürün etiketi ile) etiketleyen operatör, aynı zamanda üründen yapılabilecek bir yemeğin tarifini, (ebadı otomatik ayarlanan, normal etiketten daha uzunca bir etikete) müşterisinin isteği doğrultusunda yazdırıp, yemek tarifini ürünle birlikte müşterisine takdim edebiliyor. Yani ürün için ayrı, tarif için ayrı etikete sahip olmaya gerek yok. Ürün beraberinde, ürüne bağlı ve dinamik olarak interaktif ekrandan yapılacak reklamlarla, farklı bir hizmetin satışına dair kampanya kuponları basmak dahi mümkün. Bu özellikleriyle PC tabanlı bir Digi terazi, standart bir demirbaştan öte katma değer üreten, reklam ve tanıtım faaliyetlerinin pazarlanabileceği ve mağaza için reklam/kiralama metoduyla gelir yaratılabilecek bir mecra haline de dönüşebiliyor” şeklinde konuşuyor. 

 

“FİYAT FARKLILIKLARI PROBLEMİNE SON VERİYORUZ” 

Müşterilerin yaşayabileceği en olumsuz deneyimlerden birinin de satış noktasındaki fiyat farklılıkları olduğuna dikkat çeken Üçge Elektronik A.Ş. Endüstriyel Ürün & Proje Müdürü Ali Emin Eskiçırak sözlerine şöyle devam ediyor: “Rafta ayrı, terazide ayrı, kasada ayrı fiyat söz konusu olabiliyor. Üçge Elektronik, perakende noktalarında bu soruna da çözüm bulan yeniliklerle sahada. 7-Segment ya da e-paper özellikli Elektronik Raf Etiketleri ile raflardaki fiyat yönetim sorunlarına, maliyetine, işçiliklerine, karışıklıklara ve sarf malzeme tüketimine son veriyor. Kasadaki fiyat ne ise, raflardaki de o;  raflardaki fiyat ne ise, terazilerdeki de o. Digi markasıyla çalışmaya başladıktan sonra, Digi markalı farklı ebatlardaki elektronik raf etiketleri ve SM 5300/5500/6000 serisi terazilerin birbirleriyle konuşabildikleri çözümleri tek elden sunan Üçge Elektronik A.Ş., perakendecilerin odaklandıkları proje yatırım maliyetlerinin, ileride karşılarına çıkacak ve varlıklarını devam ettirdikleri müddetçe gider olmaya devam edecek olan işletme maliyetlerinden daha düşük olduğuna dikkat çekiyor. Orta ve kısa vadelerde yatırım geri dönüşü sağlayan bu teknolojik çözümlerin verimliliği ve konforunu, mağazalarında pilot uygulamalar yapan firmalarda görebilmek ve memnuniyetlerini ölçebilmek hiç de zor değil. Bunların yanı sıra, 2017 yılında yürürlüğe giren Hal Yasası kapsamında, ürün künyelerinin oluşturulması, takibi ve güncellenmesi gibi konuların altyapısına da çözümler sağlayan 5,83’lik Digi-infotag ESL (Electronic Shelf Label) ile mevzuat ve tebliğlere uygun bilgilendirmeleri yapabiliyor; eksiklik ya da yanlışlıklardan kaynaklanabilecek cezai bedellerden de korunuluyor.”

 

HAL YASASI HAKKINDA

Hal Yasası’nın ürün menşenin takibi, tüketicinin bilgilendirilmesi, haksız rekabetin önlenmesi, ürün firelerinin azaltılması, israfın önlenmesi, son tüketici fiyatlarının aşağıya çekilmesi, markalaşma,  lojistik gibi konuların yönetilebilmesini de ilgilendiren, ekonomik kayıpları önleyen, toplam kayıt sistemini oluşturmak için çok önemli bir mevzuat olduğunun altını çizen Ali Emin Eskiçırak. “Tarladan başlayan sürecin takibinin yanı sıra, ürünlerin paketlenmesi, lojistik süreçlerinde ezilme/dökülme bazlı çürüme ve firelerin azaltılması da, milli ekonomi adına önemli kazanımlar sağlayacak değişimin başlangıç noktasıdır. Bu uygulamanın tam olarak oturması için biraz zamana da ihtiyaç var gibi görünüyor. Yazının başlarında değindiğimiz, değişim kapsamında, alışkanlıklarımızın değişmesine neden olacak bir sürece de gireceğiz aslında. Nasıl mı? Şöyle ki, ürünler tek kullanımlık ve/veya hijyenik gerekliliği sağlayabilecek, tekrar kullanılabilir, yıkanabilir ambalajlarda satışa sunulacak. Bunun anlamı şu: Ürünler ya perakende satış ambalajı olan, karton/köpük/şale/vb tabaklarda streçli ; file veya poşetlerde ambalajlı olarak satışa hazır sunulacak. Ya da, eski usul, kasalarda (yıkanabilir plastik kasalar olmak kaydıyla) dökme olarak satılabilecek” diyor.

  

Kasalarda dökme olarak satılan ürünlerin, eski usul tüketici alışkanlıklarına hizmet etmeye devam edebileceğini ama ezilme/dökülme kaynaklı fire ve israfı önleyemeyeceğini vurgulayan Ali Emin Eskiçırak, kasalarda kalan çarık/çürük ürün maliyetini de hesaplayan perakendecilerin, maliyeti bölüştürerek satış fiyatına yansıtacağını ve ürün fiyatının yükselerek, fire maliyetinin de nihai tüketicinin cebinden çıkacağını ifade ediyor. Bu durumda yasanın esas fayda sağlayacak kısmının, tek kullanımlık ambalaj uygulaması kısmı olduğunu açıklayan Eskiçırak, “Ürünler şeffaf ambalajlarda, bir ailenin, ürünün tazeliği kaybolmadan hızlıca tüketebileceği miktarlarda, ürünü dökülmeye, sıkmaya, ellemeye sebep olmadan son kullanıcıya ulaştırarak, hem üründe bir markalaşma sağlayacak (paketleyen firmanın markası olacak), hem de bu markalaşma paralelinde, ürün güvenliği, firelerin azaltılması ve satın alma fiyatı ile satış fiyatı arasındaki kabul edilebilir marjlarla tüketiciye sunularak, nihai ürün fiyatına olumlu yansımaları olacaktır. Alışkanlıklarımız şimdilik buna engel gibi görünse de, kısa vadelerde uygulamanın ilerleyişine göre alışkanlıklar da değişecektir. Milli bir konu olarak mevzuata sahip çıkmak önemli olmakla beraber; üretici firmalar için bazı değişiklikler ve yatırımlar yapmayı gerektirecekse de, bu başlangıç hem üretici firmaları, hem de tüketiciyi memnun edecek sonuçlar doğuracaktır” ifadelerini kullanıyor.

 

ÜRETİCİ FİRMALAR NELER YAPMALI?

Bu noktada üretici firmaların yapmaları gerekenleri; ürünü pakete koymak, ürünü tartmak ve son tüketiciye satışı yapmaya hazır şekilde, etiketlemeyle başlamak olarak açıklayan Üçge Elektronik A.Ş. Endüstriyel Ürün & Proje Müdürü Ali Emin Eskiçırak, “Meyve&sebze üreticilerinin en belirgin çalışma ortamı, otomasyon ve entegrasyondan uzak, düşük maliyetli, emek yoğun bir çalışma şeklidir çoğunlukla. Sürekli koşuşturan, elde paketleme/kasalama yapan onlarca personel ile işler yetiştirilmeye çalışılır. Optimizasyon yapılabilecek yerlerin gözden geçirilmesi, personele endeksli kapasitelerin programlanması, insan kaynaklı sorunlar ve performanslarla çalışan maliyetleri, üretici firmalarımızın pazardaki rekabetlerinde, maliyet unsuru olarak belirleyici etkenlerdir. Ürün bedelleri üzerine yansıtılması gereken bu maliyetler ve marjlar satış fiyatlarını belirlerken, pazardaki rekabetçi koşulları yakalayamamak ve firmalarımızın içine düştükleri zorluklar sektörün gelişmesine değil, yerinde saymasına, hatta çoğu zaman geriye gitmesine sebep olabiliyor” diyor.

 

“ÜRÜNLERİN İZLENEBİLİRLİĞİNİ DE SAĞLIYORUZ” 

Üçge Elektronik A.Ş.’nin bünyesindeki çözümlerle, üretim noktalarından perakende satış noktalarına yani ürün tüketiciye ulaşıncaya kadar, süreçlerin organize edilip, takip edilebildiği çözümler sunduğunu kaydeden Ali Emin Eskiçırak, temsilcisi oldukları Gruppo Fabbri ve Digi markalı streç paketleme makineleriyle ürünlerin yukarıda anlatılan şekilde paketlenmesini ve etiketlenmesini sağlarken; ürün izlenebilirliği noktasında da gerekli veri üretimiyle ürün takip (izlenebilirlik), performans ölçümleri ve kalite kontrol sistemlerini anahtar teslim olarak sunduklarını belirtiyor. Streç paketleme ihtiyaçlarında Gruppo Fabbri markasının Elixa, A38, A55 ve A75/95 model makineleri ile dakikada 14 paketten 90 pakete kadar çıkabilen bir paketleme hızı sunulduğunu anlatan Eskiçırak, paketleme makinelerinin arkasında, hattın devamına entegre edilebilen Digi marka HI/MI/LI 700 model Otomatik Tartım Etiketleme makineleriyle dakikada 45 paketten 120 pakete kadar etiketleme olanağı sunulabildiğini anlatıyor. 

 

“PAKETLEME, ETİKETLEME VE TARTIMIN OLDUĞU HER YERDEYİZ”

Aynı zamanda Digi markasının kompakt modeli olan ve tartma-streçleme-etiketleme fonksiyonlarını bir arada barındıran AW 5600 serisi paketleme makineleriyle de hem üretim, hem de perakende noktaları için çözümler sunduklarını anlatan Eskiçırak sözlerini şöyle sürdürüyor: “Paketleme, tartım ve etiketlemenin olduğu her yerde Üçge Elektronik çözümleri; Üçge Elektronik çözümlerinin olduğu her yerde otomasyon ve teknoloji var demektir. Temsilcisi olunan, farklı sınıf ve kapasitedeki cihaz, makine ve ekipmanlar ile üretim tesisinden perakendeye birçok projede Üçge imzasını görebilmek mümkün. Satış sonrası ürün desteğiyle de müşteri memnuniyetini yakalamış olan Üçge Elektronik A.Ş., bu alanda rakiplerinden bir adım önde olmanın gururunu yaşıyor. ‘0 doğru ürünler, 0 doğru çözümler’ sloganı Üçge’nin temel ilkelerinin tam ifadesidir. Üçge ile daha hızlı, daha yükseğe ve daha güçlü…”