Gıda Teknolojisi

Sunar Grup Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Çomu, Türkiye’nin ithal ettiği ürünler arasında ilk 10’da yer alan bitkisel ham yağda dışa bağımlılığı azaltmak adına bu yatırımı çok önemsiyoruz” dedi.

Çukurova başta olmak üzere Türkiye'de yetişen yağlı tohumları işlemek amacıyla kurulan Elita Gıda’nın gelişim süreci ve mevcut pazar payından bahseder misiniz?

1985 yılında faaliyetlerine başlayan Sunar Mısır şirketimizde glikoz, fruktoz, dekstrin ve nişasta gibi mısır türevi ürünler üretilirken, açığa çıkan mısır özünden elde edilen mısır yağı üretimi, Elita Gıda’nın temelini teşkil eder. Aslında yağ alanındaki tecrübemiz Elita Gıda’dan daha öncesine dayanmaktadır. Çukurova Bölgesi’nde bugün önemli bir zirai faaliyet haline gelen ayçiçeği ekiminin 2000’li yıllardan sonra devlet tarafından teşvik edilmeye başlanmasıyla çiftçi ayçiçeği ekimine başladı. Ancak bölgede ürünü işleyecek yeterli tesis olmaması Yönetim Kurulu Başkanımız ve babam Nuri Çomu’da ayçiçeği işlemek için bir tesis kurulması gerekliliğini düşündürttü. Yaptığımız analizler sonucunda bu bölgede böylesi bir tesis ihtiyacı olduğunu görüp 2006 yılında Elita Gıda’nın kuruluşunu gerçekleştirdik. Bu çok önemli bir konudur, Sayın Nuri Çomu yüksek ziraat mühendisidir. Hayatını tarıma ve tarıma dayalı sanayiye adamış, bu bölgenin değerlerine çok önem veren bir insandır. Bizim yatırımlarımızın hiçbiri tesadüf değil birer tespittir, yatırımlarımızın tamamı tarıma dayalı sanayilerdir. Bölgede yetişen tarım ürünlerinin değerlendirilmesi, çiftçiye hizmet edilmesi, ürünlerin ekonomik olarak daha kıymetli hale getirilmesi ve kaliteli iyi ürünlerin üretilmesi, sonuç olarak pazarda başarıyı getiriyor.

2009 yılında başladığı ihracat hamlesinde de büyük başarılar elde eden Elita Gıda, bugün başta Orta Doğu ve Kuzey Afrika olmak üzere Amerika kıtasından Uzakdoğu’ya 4 kıtaya ihracat gerçekleştiriyor. Elita Gıda, mısır yağı ihracatında ise Türkiye mısır yağı ihracatının yaklaşık üçte birini tek başına yaparak bu alandaki liderliği elinde bulunduruyor. Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği ve Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği'nce yapılan araştırmaya göre yılda 1 milyon tonun üzerinde yağın tüketildiği Türkiye'de, Sunar Grup %6 iç pazar payıyla takdiri hak ediyor.

Mısır yağı ihracatının üçte birini tek başımıza karşılıyoruz

Firma olarak mısır, ayçiçek, kanola, soya ve fındık yağlarının yanı sıra sızma ve riviera zeytinyağı üretimi gerçekleştiriyorsunuz. Ürün portföyünüz, üretim kapasiteniz ve hammadde tedarikiniz hakkında bilgi verir misiniz?

Mısır ve mısır türevi ürünler bizim uzmanlık alanımızdır. Türkiye’de mısır yağını tarladan sofraya üretebilen tek entegre tesise sahibiz. Doğrudan çiftçiden temin ettiğimiz mısırı işleyerek rafta tüketiciyle buluşturuyoruz. Mısır konusundaki uzmanlığımız, Çukurova’nın mısırla tanışmasıyla başlar. Bölgede yaygın olarak mısır ekimi bulunmazken, Sunar Grup mısır ekimini teşvik etmiş, çiftçiye alım garantisi vererek hem Çukurova’yı hem de kendini mısırda uzmanlaştırmıştır. Bugün Çukurova, Türkiye’de üretilen mısırın %45’ini tek başına karşılar hale gelmiştir. Çukurova çiftçisinin mahsulü işleyerek Türk sofralarıyla buluşturduk. İç piyasada yakalanan başarı dış ticaretimize de yansıdı. Türkiye mısır yağı ihracatının üçte birini tek başımıza karşılar hale geldik. Bölgede yetişen mahsulleri işleyerek mısır yağı başta olmak üzere, ayçiçek yağı, fındık yağı, soya yağı, kanola yağı, sızma ve riviera zeytinyağı çeşitlerini üretiyoruz. Türk ve dünya mutfaklarına birbirinden kaliteli ürünler sunuyoruz.

Ürünlerinizi bugün itibariyle kaç ülkeye ihraç ediyorsunuz? İhracatta hedeflediğiniz yeni pazarlar var mı?

Hâlihazırda 4 kıtada, 60’tan fazla ülkeye ürünlerimizi ihraç ediyoruz. Tarıma dayalı sanayide sahip olduğumuz geniş bilgi birikimi ve tecrübe sayesinde, Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın en büyük gruplarından biri olma yolunda hızla ilerliyoruz. Dış pazarlarda ürünlerimiz ilgi görüyor. İhracat yaptığımız pazarları büyütüyoruz. Yıl sonunda ihracat yaptığımız ülke sayısını 75'e çıkarmayı hedefliyoruz.

Sektörde kurulu kapasitenin sadece %40’ı etkin biçimde kullanımda

Bitkisel yağ sektörünün günümüzdeki durumu hakkında değerlendirme yapar mısınız?

Bitkisel yağ sanayi bilindiği gibi dünyada rekabete en açık sektörlerden birisidir. Bunun temel iki nedeni var. Bu iki temelden ilki, yağın insanın temel gıda ihtiyaçlarının başında yer almasıdır. Dolayısıyla tüketimi yüksek olan bir üründür. İkincisi ise, yağ üretim teknolojisi herkes tarafından bilinir ve bu nedenle rekabete açık bir sektördür. Türkiye’de de geçmişi oldukça eskiye dayanan bir alandır. Türkiye’de hali hazırda 100’den fazla bitkisel yağ üreten şirket bulunuyor ve bunların içinde gerçekten çok eskiye dayanan markalar da var.

Sektörde şu anda atıl bir kapasiteye sebep olacak kadar fazla kurulu tesis bulunduğu gerçeğini göz ardı edemeyiz. Bitkisel yağ sanayinde kurulu kapasitelerin şu anda %40 kadarı etkin bir biçimde kullanılıyor. Dolayısıyla buradan da bir atıl kapasite olduğunu söylemek mümkün. Ancak önemli olan müteşebbisin veya firmanın bu yoğunluk içinde kendisine farklı bir kulvar seçebilmesi, ürün farklılaştırmaya gidebilmesi, pazarı şekillendirebilmesi veya belli bir güç ortaya koyarak rekabette üstün çıkmasıdır. Elita Gıda firmamız bu sektörün en genç firmalarından birisidir. Buna rağmen 6 yıl gibi kısa bir sürede geldiği nokta irdelendiğinde, başarı için elzem olan hamlelerde bulunmuştur. Sektörde birçok eski ve köklü firma olmasına rağmen farklı ambalajıyla, sağladığı müşteri memnuniyetiyle, farklı pazarlama teknikleriyle ve farklı pazarlara girerek kendi varlığını ispatlamış, kendisini tüketici zihninde ve sektörde kısa sürede kabul ettirmiştir. Altı sene gibi bir süre içinde de İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan Türkiye’nin en büyük 500 firması arasına girmeyi başarmıştır.

Kısa ve uzun vadeli yeni hedef ve projelerinizi anlatır mısınız?

Türkiye’de bitkisel yağ sektöründeki temel sorunlardan biri atıl kapasite kullanımı. Bizde ise tam tersi bir durum var. Bizim satışla ilgili bir sıkıntımız yok, tam tersine kapasite sıkıntısı yaşıyoruz. Elita Gıda, Gulfood’tan SIAL’e kadar dünyanın en büyük gıda fuarlarında yoğun taleple karşılaştı. Sunar markalı ürünler dünyanın en büyük fuarlarında ilgi odağı oldu. İç pazarda yakaladığımız liderliğimizi dış pazara da taşıyoruz. Böylece ihraç pazarlarında da vazgeçilmez hale geldik. Karşılaştığımız bu yoğun talep nedeniyle rafinasyon kapasitemizi arttırma kararı aldık. Elita Gıda'nın rafinasyon kapasitesini günlük 1000 tona çıkarıyoruz. Bu yatırımımız 2012 yılı sonunda devreye girmiş olacak. Mısır ve türevi ürünler konusunda uzmanlaşan; bütün dünyadaki mısır talepleriyle ilgilenen ve Uzakdoğu’dan Amerika kıtasına kadar geniş bir coğrafyaya ihracat gerçekleştiren Sunar Grup şirketlerinden Elita Gıda, böylece Türkiye’nin en büyük yatırımlarından birisine imza atmış olacak. Zaten yağlı tohum kırım ve dolayısıyla ham yağ üretim kapasitesi açısından Türkiye’nin ilk 5 firması arasında yer alan Elita Gıda, yeni yatırımlar sayesinde erişeceği rafinasyon kapasitesiyle Türkiye’de ilk üçe girecek. Rafine kapasitesini artırmakla başladığımız yeni yatırımlarımıza tohum kırma kapasitemizi artırma çalışmalarıyla devam etmeyi planlıyoruz. Türkiye’nin ithal ettiği ürünler arasında ilk 10 kalem içerisinde yer alan bitkisel ham yağda dışa bağımlılığı azaltmak adına bu yatırımı da çok önemsiyoruz.

Margarin pazarında da iddialıyız

Grup olarak sürekli büyümeyi amaçlayan yapılarıyla ve bir dizi araştırmalar sonucunda aldıkları karar sonucunda margarin pazarına girdiklerini anlatan Sunar Grup Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Çomu, “Oteller, restoranlar, okul – hastane kantinleri,  tatlıcılar, pastaneler, catering şirketleri gibi ev dışı tüketime yönelik alanların yanı sıra bisküvi, çikolata sanayi gibi sektörlerin de endüstriyel margarin ihtiyaçlarına yönelik olarak üretilen Sunar Profesyonel ürünlerimiz sektörün özel ihtiyaçlarını karşılar nitelikte. Yıllık 360 bin ton üretim gerçekleşen ev dışı tüketime yönelik margarin pazarında, pazar payımızı artırmayı planlıyoruz” diye konuştu.

“Elita Gıda firmamız bu sektörün en genç firmalarından birisidir. Buna rağmen 6 yıl gibi kısa bir sürede geldiği nokta irdelendiğinde, başarı için elzem olan hamlelerde bulunduk. İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan Türkiye’nin en büyük 500 firması arasına girmeyi başardık.”