Banner Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Ev dışı gıda tüketimi margarin pazarını büyüttü

Son 10 yılda sofra margarini tüketiminin %25 azaldığını, buna karşın endüstriyel margarin tüketiminde ise 9’luk artış kaydedildiğini belirten Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği MÜMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Metin Yurdagül, bu durumu insanların yemek yeme alışkanlıklarının ev dışına kaymasına ve paketlenmiş gıda ürünü kullanmalarına bağladı. Yurdagül, margarin hakkındaki bilgi kirliliğinin de sofra margarini pazarının daralmasına yol açtığını söyledi.

 




mumsad_metin_yurdagul.jpg

Türkiye margarin pazarının büyüklüğünden söz ederek tüketime dair bilgi verir misiniz?

MÜMSAD bünyesinde yer alan Unilever, Ülker, Marsa, Turyağ ve Küçükbay firmaları toplam margarin pazarının %90'ına sahiptir. Pazarda sadece 6 margarin şirketi bulunurken, bu şirketler yaklaşık 2500 kişiye istihdam sağlamaktadır. Türkiye’de son 10 yılda sofra margarini pazarı küçülürken ev dışı tüketiminin hızla arttığını görmekteyiz. Sektörü analiz ettiğimizde; 2001’den başlayarak son 10 yıl içinde sofra margarin tüketiminin %25 (160 bin tondan 121 bine), yemeklik margarinlerin %60 (70 bin tondan 28 bine) azaldığını ve endüstriyel yağların ise 9 (163 bin tondan 356 bine) arttığını görüyoruz. Bugün için margarin ve endüstriyel yağlar olarak bütün pazarın büyüklüğü 2 milyar TL olan Türkiye’de, margarin tüketiminin 10 yılda 394 bin tondan 515 bin tona yükseldiğini, yani %31 oranında arttığını söyleyebiliriz. Kişi başı tüketimin ise, sofra margarinlerinde 1.7 kg’ye düşerken toplam margarinlerde 7 kg’ye yükseldiğini belirtebiliriz.

 

Son 10 yılda genel margarin pazarında %30’luk büyüme

Sofra margarinleri pazarındaki daralmanın sebeplerinden bahseder misiniz?

Öncelikle belirtmek gerekirse, uluslararası terminolojide margarin, evlerde kullandığımız paket ve kase margarinler, yani diğer bir deyişle sofra margarinleridir. Oysa Türkiye'de margarin dendiğinde, sofra margarinlerinin yanında pastacılık yağları ve gıda endüstrisinde kullanılan yağların tamamı anlaşılmaktadır. 2011 yılı itibariyle ülkemizde iç tüketim amacıyla üretilen sofra margarinleri yaklaşık 127 bin, toplam margarinler ise 515 bin tondur. Son 10 yılda sofra margarinleri pazarı %25 daralırken genel margarin pazarı %30 büyümüştür. Bunu tonaj olarak ifade edersek 10 yıldaki büyüme 121 bin ton kadardır.

Sofra margarinleri pazarının daralmasının bizce iki önemli nedeni var. Bunlardan birisi insanların ev dışında yemek yeme ve paketlenmiş gıda ürünü kullanmaları, ikincisi de margarin hakkında yanlış söylemlerin maalesef tüketicilere doğru olarak takdim edilmesidir.

 

Dışarıda yeme alışkanlığının artmasıyla margarin tüketiminin yükseldiğini ifade ediyorsunuz. Bunu biraz detaylandırır mısınız?

Margarin sektörü, sofra margarin (paket / kase), yemeklik margarin, endüstriyel margarin (pastacılık yağ ve margarinleri / endüstriyel yağlar) olmak üzere üç bölümde değerlendirilmektedir. Son 10 yılda, bir taraftan sofra margarin tüketimi %25 azalırken, diğer taraftan bu oranın endüstriyel yağlarda 9 artmasını, yemek alışkanlıklarının ev dışına kaymasıyla açıklayabiliriz. Şöyle ki; çalışan nüfusun artmasıyla beraber artık insanlarımız genel olarak kahvaltılarını ev dışından aldığı ürünlerle ayaküstü yapıyor. Öte yandan, yağ ve margarin içeren her türlü gıda ürünü artık ambalajlı olarak satılıyor. İnsanlarımızın çok basit de olsa dışarıda yemek yeme alışkanlığının artması bu oranların ortaya çıkışında önemli bir yer tutuyor.

 

Türk margarininde bulunan trans yağ oranı %1’in altında

Margarin konusunda toplumun yanlış bilgilendirildiğini belirtiyorsunuz. Bu bilgi kirliliği hangi noktalarda yoğunlaşıyor ve sebepleri nelerdir?

MÜMSAD olarak 2008 yılından başlayarak, margarin hakkındaki bilimsel gerçekleri konuşmak ve tartışmak üzere birçok çalışma yürütüyoruz. İlk olarak örnek vermek gerekirse, margarin bugüne kadar trans yağ ve doymuş yağ ile suçlandı. Oysa bugün margarinde gelinen noktada değişen teknolojilerle %1’in altında trans yağ bulunmaktadır ki, bu oran AB’de standart olmayıp ülkelere göre %2-4 arasında değişmektedir. Ancak hayvansal içerikli yağların doğadan gelen trans yağ içermesi bilinen bir gerçektir.

Öte yandan, yanlış anlatılan bir husus da margarinlerin tamamen doymuş yağ içermiş olduğudur. Aksine doymuş yağ, kase margarinlerde özellikle MÜMSAD üyesi firmaların ürettiği kase margarinlerde -17 arasındadır. Çoğu tüketicimiz tüm likit yağlarda da doymuş yağ olduğunu ve bu oranın  %7-17 arasında değiştiğini maalesef bilmiyor. Aynı doymuş yağ oranına sahip olmalarına rağmen likit yağlar oda sıcaklığında sıvı haldeyken margarin katı halde bulunmaktadır. Bu nedenle, likit yağların, doymuş yağ açısından daha sağlıklıdır önermesi pek de doğru değildir.

Yine tereyağı gibi hayvansal bazlı yağlar kolesterol içermesine rağmen, Türkiye’de üretilen bütün margarinler 0 bitkisel bazlı olduğundan ve hatta yağsız süt kullanıldığından kolesterol içermemektedir. Bir noktanın daha altını çizmek isterim ki; sıvı yağların 100 gramında 910 kcal varken, aynı miktar margarinlerin kalori değeri 540 – 637 kcal’dir.

Bu açıklamalarımızın ışığında, şimdi biz doymuş yağ oranı neredeyse sıvı yağlara benzeyen, trans yağ ve kolestrol içermeyen, kalori oranı düşük olan margarinlere “Modern Margarin” demekteyiz. Bütün tüketicilerimize Modern Margarini gönül rahatlığıyla tüketmelerini önermemin nedenini artık siz de biliyorsunuz.

Sektörde faaliyet gösteren firmaların margarin üretiminde trans yağ kullanma oranları ne durumda?

MÜMSAD çatısı altında bulunan firmaların sofra margarinleri ürünlerinin tümünde trans yağ oranı %1’in altında bulunmaktadır. Bu nedenle, 2007 yılında MÜMSAD üyesi margarin üreticilerinin tamamı, trans yağsız üretime geçmiş ve etiketleme tebliğinin çıkmasıyla birlikte “Trans Yağ Yoktur” bilgisini etiketlerinin üzerine taşımaya başlamışlardır.

 

Sağlık dünyasının da modern margarinin gerçeklerini öğrenmesi sevindirici

MÜMSAD geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirdiği 7 Gerçek kampanyasıyla margarin konusunda toplumu bilinçlendirme çalışmaları yürütmüştü. Bu ve benzeri çalışmaların değerlendirmesini yapar mısınız? Türkiye’nin toplam margarin üretiminin ve tüketici talebinin toplamda %90’ından fazlasını karşılayan, ulusal ve uluslararası şirketlerin oluşturduğu MÜMSAD olarak, 2008 yılından beri bilim dünyası ile de temas içinde, margarin ve sağlık konusundaki bilimsel gerçekleri konuşmak ve tartışmak amacıyla, başta kardiyolog ve beslenme uzmanları olmak üzere, sağlık dünyasının önde gelen bireyleri ile çeşitli paneller ve toplantılar düzenleyerek bir araya geliyoruz. 143 yaşında bir ürün olan margarinin zaman içinde bilimin gösterdiği şekilde nasıl bir değişim geçirdiğini anlatmaya çalışıyoruz. Bu konuda, özellikle sağlık dünyasının önemli bir bölümünün “Modern Margarin”in gerçeklerini öğrendiklerini görmekten mutlu oluyoruz.

Önümüzdeki dönemde de bilimsel ve somut veriler ışığında margarin, beslenme ve insan sağlığı ilişkisi konusunda tüketicileri bilinçlendirmek ve toplumda oluşan yanlış algıları doğrularıyla değiştirmek amaçlı çalışmalarımızı devam ettireceğiz.

 

Sektörün ihracata ilişkin verilerini bizimle paylaşır mısınız?

Yaklaşık 121 bin ton olan 2011 yılında gerçekleştirilen tüm margarin ihracatı 200 milyon dolar tutarındadır. İhraç gerçekleştirilen pazarlar arasında Ortadoğu, İran, bazı eski Sovyet ülkeleri ile Avrupa etnik pazarı da bulunmaktadır.

 

 

%31,2’lik ham yağ ithalat vergisi yüzünden pahalı yağ tüketiyoruz

Dünyada son 20 yıldan beri ham yağ fiyatlarının, biyoyakıt mecburiyeti yüzünden ham petrol fiyatlarıyla paralel seyrettiğini dile getiren Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği MÜMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Metin Yurdagül, “Dolayısıyla fiyatlar sürekli artış içindedir. Dünyadaki yenilebilir yağların yaklaşık 20 milyon tonunun yani ’inin biyoyakıt üretimi için kullanıldığını söylemek isterim. Öte yandan Türkiye, %31.2 ham yağ ithalat vergisi nedeniyle pahalı yağ tüketmektedir” dedi.