Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Pelit yatırımlarıyla pazar payını artırma hedefinde

Organik büyüme stratejisi doğrultusunda şube ağlarını artıran Pelit, özellikle çikolata alanında ihracat ağını genişletiyor.





fikret_seyhan_pelit.jpg

Konsepti kadar çikolata ve pasta üretim kapasitesi de dikkat çekici boyutlara ulaşan Pelit’in  Genel Müdürü Fikret Seyhan yeni ürün grupları ve yeni müşterilerle, pazar paylarını  %25’e arttırmayı hedeflediklerini söyledi.

 

Türkiye çikolata ve şekerli mamuller sektörünün gıda sektörü içindeki yeri, dünden bugüne gelişimi ve bugünkü durumu hakkından bilgi verir misiniz?

Gıda sektörü  içerisinde yer alan çikolata ve şekerli mamuller grubu, her geçen yıl önemini ve sektör içerisindeki payını arttıran bir pazar olarak gelişiyor. 1998 yılında 250 milyon dolarlık bir ciroya sahip olan sektör, günümüzdeki 3,1 milyar dolarlık hacmi ile yadsınamaz ve göz ardı edilemez bir noktaya ulaştı.

Üretici firmaların ve ürün çeşitliliğinin artışı, yüksek standartlarda kaliteli üretim ve etkin pazarlama stratejileri bu gelişimin en önemli nedenlerinin başında geliyor.

 

Önümüzdeki yıllar için nasıl bir hedef koyuyorsunuz?

Pelit Çikolata olarak yeni ürün grupları ve yeni müşterilerle, pazar payımızı %25’e arttırmayız planlıyoruz.

 

Toplam satışınızın ne kadarı bayramlarda gerçekleşiyor?

Yıllık toptan ve perakende çikolata satışlarımızın  %20’si bayram dönemlerinde gerçekleşiyor.

 

Tüketiciyi yeterince bilinçli buluyor musunuz?

Yaptığımız analiz ve incelediğimiz raporlar doğrultusunda gelişen bir tüketici bilinci olduğunu söyleyebiliriz. Günümüzde çikolata yalnızca özel günlerde kullanılan bir hediyeleşme aracı olmaktan çıkıyor. Ayrıca,  çeşit olarak da madlen çikolatadan spesiyal, draje gibi diğer çikolata ve çikolatalı ürünlere doğru bir yönelme söz konusu.

 

Kurban Bayramı’nda  ortalama ne kadar bir tüketim bekliyorsunuz?

Kurban bayramı döneminde 160 tona yakın bir çikolata tüketimi tarafımızdan öngörülüyor.

 

Türkiye'de çikolata ağırlıklı olarak hangi coğrafyada tüketiliyor, gelir düzeyi de göz önüne alındığında bize doğu ve batı bölgelerine ilişkin iç pazar rakamları hakkında bilgi verir misiniz?

Gelir seviyesi yüksek bölgelerde çikolata tüketim daha yüksek oluyor. Sanayileşmiş ve büyük şehirler tüketimin büyük bir çoğunluğunu oluşturuyor. Gelişmekte olan bölge ve şehirlerde ise zincir marketlerin etkisiyle çikolata tüketim alışkanlıkları değişiyor.

 

Son yıllara baktığımızda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki %70’e yakın artış dikkat çekiyor.

Tüketimi bölgelere göre ayıracak olursak; Marmara %52, Akdeniz/Ege İç Anadolu , Doğu/Güneydoğu , Karadeniz %7 şeklinde dağılıyor.

 

Türk çikolata ve şekerleme sektörünün en önemli sorunlarından birini söylemenizi istesek. İlk aklınıza gelen sorun ne olur?

Oldukça rekabetçi piyasa koşullarında, girdi, hammadde ve işçilik maliyetlerinin yüksek olması.

 

Gelişmiş ülkelerle kıyasladığınızda Türkiye'deki hammadde girdileri çikolata ve şekerli mamuller sektörünü nasıl etkiliyor?

Şeker, kakao tozu, kakao yağı gibi hammaddelerin yüksek girdi maliyetleri sektörün karşılaştığı en büyük sorunların başında geliyor. Gelişmiş ülkelere kıyasla düşük olan işçilik maliyetleri, Türk mallarının dünya pazarında yer alıp, rekabet edebilmesini sağlıyor.

 

Yabancı markaların Türkiye'ye ilgisi artarken ihracat da son 5 yılda büyüdü. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Gerçekleşen ihracatın büyük bir kısmı bisküvi ve çikolata kaplı ürünlerden oluşuyor. Bu nedenle, çikolata ve çikolatalı ürünler henüz istenilen, potansiyel ihracat rakamlarına ulaşmadı. Fakat, ürün kalitesi ve diğer standartlar kapsamında Türk çikolatası ve şekerlemesi, birçok önde gelen dünya markası ile rekabet edebilecek seviyede bulunuyor.

 

Türkiye'nin küresel pazardaki konumunu ve dünya pazarından aldığı payı artırması için neler yapılması gerekiyor?

Girdi maliyetlerinin düşürülmesi, rekabetçi fiyatlara sahip olmak konusunda en önemli adım olacaktır. Böylelikle, kar marjı yükselen firmalar daha büyük yatırım ve gelişmelere imza atacaktır.

Ayrıca, farklılaşmak ve daha geniş kitlelere ulaşabilmek için Ar&Ge çalışmalarına önem vererek yeni ve kaliteli ürünlerin üretilmesi gerekiyor.  Yurtiçi ve uluslararası piyasa göz önünde bulundurularak geliştirilen etkin pazarlama strateji ve bu stratejilerin bütünsel olarak uygulanması sektörün ve sektörde yer alan markaların marka bilinirliğini arttıracaktır. Artan marka ve ülke bilinci bizi çok yüksek rakam ve değerlere taşıyacağını düşünüyoruz.