Banner Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Simit Sarayı simidi dünya markası yapacak

Yurtiçi ve yurtdışında 200’ü aşkın mağazasında her gün 400 bin misafiri ağırlayan Simit Sarayı, geleneksel Türk tatlarını dünyaya taşımaya devam ediyor. Bu yılın sonuna kadar 280, 2016’da ise 550 mağazaya ulaşacaklarını belirten Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Yardımcısı ve İcra Kurulu Başkanı Abdullah Kavukcu, en büyük amaçlarının simidi dünya markası yapmak olduğunu açıkladı.




abdullah_kavukcu_simit_sarayiSimit Sarayı’nın günümüzde pazarda edindiği konumu rakamlarla anlatır mısınız?
Simit Sarayı olarak 2002 yılında Mecidiyeköy’de ilk mağazamızı açtığımız günden bugüne, Anadolu’nun geleneksel yiyeceği simide hak ettiği değeri vermek ve geleneksel tatlarımızı dünyaya taşımak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Zengin ürün gamımız, yüksek teknolojiye sahip üretim tesislerimiz, geniş kapasiteli soğuk zincir filomuz ve 4 bin çalışanımız ile yurtiçi ve yurtdışında 200’ü aşkın mağazamızda her gün 400 bin misafiri ağırlıyoruz.
Yurtiçi mağazalarımızın yanı sıra yurtdışında da büyümeye devam ediyoruz. 2009 yılında açtığımız Girne mağazalarımızın ardından, Avrupa’daki ilk mağazamızı 2010 yılında Hollanda Lahey’de açtık. Bu mağazanın ardından Rotterdam, Mekke, Frankfurt, Amsterdam ve son olarak da sekizinci yurtdışı mağazamız olan Hollanda Beijerlandselaan Simit Sarayı’nı faaliyete geçirdik.
Ürün gamımızı her geçen gün geliştirmeye ve yeni ürünlerle zenginleştirmeye devam ediyoruz. Klasik simitten kaşarlı, sucuklu, sucuklu-kaşarlı, kaşarlı-zeytinli simit çeşitlerine; açma, poğaça ve pideden börek çeşitlerine, dürümden sandviçe, kurabiyeden pastalara kadar atıştırmalık, doyumluk ve keyiflik zengin bir ürün gamımız var.  
TÜBİTAK işbirliğiyle geliştirilmiş olan fabrikanız hakkında bilgi verir misiniz? Ürünlerinizde yıllık olarak ne kadarlık un ve susam kullanıyorsunuz?
Dünya ile rekabet edebilmek için, mutlaka dünyanın kullandığı teknoloji ile aynı standartta üretim yapmak gerekiyor. Bu nedenle üretim konusunda işbirliği yapmak üzere TÜBİTAK ile çalışmaya karar verdik ve 1,5 yıl birlikte çalıştık. Hangi reçetelerin yapılacağı, fabrikanın nasıl olması gerektiği, soğutma ve saklama koşulları, taşımanın ne şekilde olması gerektiği konusunda bize çok kapsamlı bir çalışma sundular. TÜBİTAK onaylı dünyanın ilk ve tek simit fabrikamız ile birlikte merkezi üretime geçtik.
Simit Sarayı olarak en önem verdiğimiz konuların başında satın alma politikamız geliyor. Aldığımız her hammadde ve hizmetin birinci kalite olması temel ilkemizi oluşturuyor. Başlıca hammaddelerimiz susam ve un. Yıllık un ihtiyacımız yaklaşık 4 bin ton, susam ihtiyacımız ise 500 ton civarında.

2016’DA 550 MAĞAZA HEDEFİ
Her geçen gün mağaza sayısını artıran Simit Sarayı olarak hammadde tedariğinde önümüzdeki dönemde bir sıkıntı gündeme gelebilir mi?   
Şu an yurtiçi ve yurtdışında 200’ü aşkın mağazamız var. Belirttiğiniz gibi hızla büyümeye devam ediyoruz. Hedefimiz 2013 yılı sonuna kadar minimum 280 mağazaya, 2016 yılında ise 550 mağazaya ulaşmak. Bu büyüme hedefini belirlerlerken hammaddeden istihdama, lojistikten kiralamaya kadar her konuyu önceden planladığımız için bir sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyorum.

Fabrikalarından yurtiçi ve yurtdışı şubelerinize ürün lojistiğini nasıl sağlıyorsunuz?
Yurtiçindeki tüm Simit Sarayı mağazaları, siparişlerini özel online bir sistem ile bizlere ulaştırıyor. Alınan bu siparişler, soğuk ya da donmuş sevkiyata uygun araçlar ile şubelerimize zamanında teslim ediliyor. Yurtdışı siparişler ise şubelerimizden gelen taleplere ve trend analizlerine göre hazırlanıp, en hızlı şekilde şubelere gönderiliyor. Lojistik sürecimiz fabrikamızda uygulamakta olduğumuz “Tedarik Zinciri Yönetim Sistemi”nin bir parçası olup, planlama – satınalma - üretim – kalite güvence ve ürün geliştirme süreçleri ile koordineli bir şekilde yönetiliyor. Tedarik zinciri yönetiminde SAP Sistemi uygulanıyor. Sevk edilen tüm ürünler, profesyonel takip sistemi ile güvenli bir şekilde izleniyor.

ORTADOĞU’DA SİMİDE İLGİ HAYLİ FAZLA
Yurtdışındaki mağazalarınızda simit satışları hakkında bilgi verir misiniz? Satış rakamları sizi tatmin ediyor mu? Buralarda simide nasıl bakılıyor?
Simit kültürümüzde 500-600 yıldan fazla geçmişi olan bir yiyecek. Dünyada simide benzer pek çok ürün olsa da gerek lezzetiyle gerekse ona yüklenen anlamıyla diğerlerinden farklılaşıyor. Gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında ürünlerimizin bu denli seviliyor olmasında Anadolu kültürünün çok büyük katkısı var. Türk mutfağı çok kıymetli ama maalesef diğer pek çok konuda olduğu gibi bunun da farkında değiliz. Simit Sarayı olarak görevimiz öncülük etmek, simidi ve diğer geleneksel tatlarımızı dünyaya tanıtmak. Bunların öncülüğünü yaparak Türkiye’den bir dünya markası çıkarmayı ve böylece “simitte bu yapılabiliyorsa, biz daha iyisini yapabiliriz” dedirterek, diğer markalara da öncü olmak istiyoruz. Bu hedefimize her geçen gün daha da yaklaşıyoruz.
Yurtdışında da özellikle Ortadoğu’da simide inanılmaz bir ilgi var. Suudi Arabistan Simit Sarayı mağazamız, bütün mağazalarımız arasında birinci sırada. Araplar bizi marka olarak da biliyorlar. Araplar ve diğer ülke vatandaşları Mekke mağazamıza çok büyük ilgi gösterdi ve Mekke Simit Sarayı 0 yabancı müşteri ile birinci oldu. Simidin yanı sıra börek çeşitlerimizi de çok beğeniyorlar. Amsterdam Simit Sarayı açıldığı ilk hafta 10 bin simit satışı gerçekleştirdi. Günlük 1.000 ziyaretçi sayısı olan Amsterdam mağazamızda Hollandalı müşterilerimizin oranı %98.

Türkiye’de sattığınız simit ile yurtdışında tüketicilere sunduğunuz simidinizin lezzeti arasında farklılıklar var mı?
Lezzet olarak bir fark yok. Çünkü simitleri tüm pazarlara İstanbul Samandıra’daki fabrikamızda üretip, donmuş olarak ihraç ediyoruz.

Günümüzde simitte etken olan trendler neler? Unlu mamuller sektörünün durumunu nasıl görüyorsunuz?
Klasik İstanbul simidi her zaman en çok tercih edilen ürünlerden biri. Klasik simitin yanı sıra kaşarlı, sucuklu, sucuklu-kaşarlı, kaşarlı-zeytinli simit çeşitleri, açma, poğaça ve pideden börek çeşitleri, dürüm, sandviç, kurabiye ve pasta çeşitleri gibi atıştırmalık, doyumluk ve keyiflik 60 farklı üründen oluşan zengin bir ürün gamımız var. Ciromuzun %3’ünü AR-GE yatırımlarımıza ayırıyoruz. Hem ürünlerimizde hem de hizmetlerimizde sürekli inovasyon çalışmaları yapan bir firmayız. Ülkemizde en çok sevilen besin grubu arasında unlu mamuller ilk sıralarda geliyor. Bu nedenle sektörde on binlerce fırın ve pastane, yüzlerce  endüstriyel tesis var. Toplumun ihtiyacına cevap verecek çeşit, nitelik ve kalitede üretim yapan firmaların sektörde fark yaratacağına ve kalıcı olacağına inanıyoruz.

Kısa ve uzun vadeli hedeflerinizden söz eder misiniz?     
2013 yılında da geleneksel Türk tatlarını dünyaya taşımaya devam edeceğiz. Yurtiçi mağaza açılışlarımızın yanı sıra yurtdışı mağaza açılışlarımız da tüm hızıyla sürecek. 2013 yılı sonuna kadar minimum 280 mağazaya ulaşmayı ve 2016 yılı için belirlediğimiz 550 mağaza hedefimizi aşmayı amaçlıyoruz. İngiltere, Almanya, Orta Doğu başta olmak üzere birçok pazarda Simit Sarayı markası olarak yer alacağız. 2013 yılının son çeyreğinde ise ABD mağazamızı açmayı hedefliyoruz.

DÜNYACA ÜNLÜ FAST FOOD MARKALARINI GERİDE BIRAKTIK
Simidin, günün 24 saati ve yılın her günü çok sevilerek tüketilen bir ürün olduğunu dile getiren Abdullah Kavukcu, “Ayrıca Anadolu insanının kişiliğini yansıtan bir ürün, hoşgörüyü, fedakarlığı ve paylaşımı simgeliyor. Nielsen’in fastfood ve unlu mamul sektörüne ilişkin araştırması Türk halkının fast food’da geleneksel tatlardan vazgeçmediğini gösterdi. Araştırmaya göre fast food pazarında Simit Sarayı, dünyaca ünlü fast food markalarını geride bırakarak ilk sırada yer aldı. Ayrıca ankete katılanlar Simit Sarayı’nı favori zincir fast food markası olarak belirtirken %29’u tavsiye edeceği markanın Simit Sarayı olacağını söylemiş. Kısaca Türk halkı için simit her zaman ilk sırada yer alıyor” dedi.