Banner Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Şemsi Kopuz: 2016 gıda sektörünün itibar yılı

TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, son dönemde Türkiye’nin turizm gelirlerinde ciddi düşüşler yaşandığını anımsatarak, “Bu sebeple 2016’yı gıda ve içecek sektörü açısından itibar yılı olarak belirledik. Turizmden kaynaklanan eksikliği daha fazla ihracat yaparak kapatmak istiyoruz” dedi.
 




şemsi kopuz fotoTürkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, Ramazan öncesinde dünya ve Türkiye’de gıda piyasaları ve fiyatları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Sektör olarak hazırlıklarının tamam olduğunu belirten Kopuz, Ramazan ayı süresince hemen hiçbir gıda ürününün temininde ve piyasaya arzında sıkıntı yaşanmayacağını kaydetti.
 
Her Ramazan’da gıda ürünlerine zam konusunun gündeme getirildiğini hatırlatan Şemsi Kopuz, “Tabii ki bu tüketicimizin cevabını bilmek istediği haklı bir konudur. Ancak şu da iyi bilinmelidir ki, globalleşen dünyada gıda fiyatları artık hiçbir ülke için yerel sorun değildir. Dünya artık birbirine bağımlı bir dünyadır. Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlar, geride bıraktığımız yıl itibariyle 2025 yılına kadar inişli-çıkışlı olsa da gıda fiyatlarının genel düşme eğilimini koruyacağı tahmininde bulunmaktadır. Geçen yıldan bu yana dünya gıda fiyatlarındaki düşmenin bu yılda etkisini gördüğümüzü söyleyebilirim. Buradan yola çıkarak şunu ifade edebilirim, mevsiminde tüketilen ürünlerde sıkıntı yaşanmamaktadır. Dolayısıyla, Ramazan Ayında gıda fiyatlarının seyrinde herhangi bir keskin yükselme beklenmemektedir” dedi.
 
FİYATLAR DÜŞME EĞİLİMDE
Son birkaç yıl içinde bakliyat grubuna verilen desteklerde 0 oranında bir artış olduğunu ifade eden Şemsi Kopuz, bunun beraberinde üretim artışı getirdiğini söyledi. Ramazanda artan %30’luk bakliyat talebine stokların hazır olduğunu ve bulgur, fasulye, pirinç fiyatlarında ortalama -15 arası düşme gözlemlendiğini aktaran Kopuz, zeytinyağında da Ramazan kampanyası ile fiyatların bir miktar aşağıya çekileceğini söyledi. Geçen yıl rekolte düşüklüğüne bağlı olarak tırmanışa geçen salça fiyatlarının bu yıl rekolte artışı ve kalitedeki yükseliş ile fiyatını civarı aşağı çektiğini dile getiren Kopuz, süt ve süt ürünleri ve makarnada da fiyatların değişmediğini, sebze ve meyvenin ise mevsimin etkisiyle bol ve düşük fiyatlı olduğunu anlattı. Kopuz, “İklim şartlarının yıl içinde normal seyretmesiyle Ramazan ürünlerinden kayısı %6, fındık %40, ceviz %20 oranındaki düşüşlerle en yüksek fiyat indirimini yaşadı. İftar sofralarının vazgeçilmesi güllaç fiyatları da stabil seyretmekte” diye konuştu.      
 
PASTIRMAYA TALEP %90 ARTAR 
Kırmızı et fiyatlarına yönelik olarak da bilgi veren TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, bu yıl fiyatlarda yine dalgalanmalar olsa da bir önceki yıl kadar yükselme eğrisi oluşmadığına dikkat çekti. Dönem içinde kırmızı et fiyatlarının ortalama %9 oranında fiyat artışı gösterdiğini fakat Ramazan ayında olağanüstü bir artışın öngörülmediğini belirten Kopuz, “Bu ayda özellikle geleneksel ürünümüz olan pastırmaya yönelik talep artışı yaşanmakta. Ramazanda pastırmaya olan talep tıpkı güllaç gibi %80-90 oranında artmaktadır. Buna bağlı olarak pastırma fiyatlarında hafif bir artış görüyoruz” ifadelerini kullandı. TGDF olarak ilk defa ette KDV indirimi konusunu gündeme getirdiklerini hatırlatan Kopuz, hayvancılık politikalarının belirlenmesinde büyük önem taşıyan tarım istatistiklerinin gözden geçirilmesi suretiyle sağlıklı veriler elde edilmesi, küçükbaş hayvan sayısının ve üretiminin artırılması, tüketiminin teşviki için çalışmaların yoğunlaştırılması, besicilerin planlama yapabilmesi için destek miktarlarının orta vadeli dönemler halinde belirlenmesi gibi kırmızı et konusunda çözüme yönelik önerilerin altını çizdi.
 
KUMANYA PAZARI %50 BÜYÜR 
Ramazan ayının bir özelliği de bu ayda yardımlaşma ve ikramın her zamankinden daha fazla olması. Her Ramazanda yüzbinlerce gıda kumanyası hazırlanıyor. Bu kumanya paketlerinde yağından şekerine, pirincinden makarnasına çeşitli gıda ürünleri bulunuyor. Buradaki ticaret hacminin geçen yıl alışveriş çekleriyle birlikte 2 milyar TL civarında gerçekleştiğini tahmin ettiklerini ifade eden Şemsi Kopuz, “Bir önceki yılın seyrine bakarsak, bu yıl için öngörümüz pazarın 3 milyar TL civarına ulaşacağıdır. Geçen yıl yaşanan %50 daralmayı, seçim dönemine denk gelinmesi ile açıklayabiliriz” dedi.
 
BÜTÜN ZAMLARA KARŞIYIZ
Basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, gıda sektörü olarak büyüme hedeflerinin %7 büyüme olduğunu belirterek, “İç pazarda, ülke büyümesinin üzerinde %7 büyüme hedefimiz vardı. İnşallah buna ulaşacağız. İhracatımız geçen sene ile bu sene arasında Suriye ve Irak’tan dolayı olan 1 milyar dolar düşüş söz konusuydu. Bu sene bu 1 milyar düşüşü telafi etmek istiyoruz ama bu 1 milyar doları telafi etme konusunda çok gerçekçi bir rakam verir miyim bilemem. O biraz tereddütte. En azından yarısını telafi edersek bizim için başarı olur” dedi. Kopuz, “Pidede zam olacak mı?” sorusuna, “Çarşı her şeye karşıysa biz de federasyon olarak bütün zamlara karşıyız. Bu da sloganımız olsun. Pide de dahil inşallah zam yapmazlar” karşılığını verdi.
 
İRAN’A 400 MİLYON DOLAR 
İHRACAT HEDEFİ
2016’yı gıda ve içecek sektörü açısından “itibar yılı” olarak belirlediklerini açıklayan Şemsi Kopuz, “Sanayi olarak turizmden kaynaklanan eksikliği daha fazla ihracat yaparak kapatmak istiyoruz. 190 ülkeye ihracat hedefimiz var. Alternatif pazarlar üzerinde çalışmalarımız sürüyor. İran pazarına girmeye başladık, özellikle işlenmiş gıda ürünleri ve kakao ve türevlerini satıyoruz. Bu ülkeye kısa ve orta vadede 400 milyon dolarlık ihracat hedefi koyduk. 12 milyar dolarlık ihracatı yakalamak için her türlü çabayı sarf ediyoruz. İnşallah turizmden gelen yaralarımızı ülke olarak hep birlikte saracağız” şeklinde açıklamalarda bulundu.
 
MEYDANI TEFECİLERE BIRAKMAMALIYIZ 
Elinde parası olan bazı kesimlerin halden uygun fiyata aldıkları yaş sebze ve meyveyi %30  ila %50 kârla perakende kanallarında sattığına dikkat çeken Şemsi Kopuz, “Bu açıkça halkımızın sömürülmesidir. Bu işleyişi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ilgili Gıda İzleme ve Politika Kurulu’nun çok iyi izlemesi gerekiyor. Kör noktalarımız çok iyi tespit edilmeli. Bu söylediğim sadecec yaş sebze ve meyveyle ilgili. Bırakın spekülatörleri meydanı tefecilere de bırakmamamız lazım. Kamuoyunda konuştukça bu kesimlere cesaret veriyoruz. Çünkü vicdanlarıyla hareket etmiyorlar” şeklinde konuştu.
 
GIDA SANAYİNİN KARNESİ
TGDF Başkanı Şemsi Kopuz toplantıda, Türkiye gıda ve içecek sanayindeki gelişmeleri ortaya koyan şu verileri de paylaştı: 
 
· Gıda ve içecek sanayinde 2014 yılı itibariyle 42 bin 560 işletme faaliyet gösteriyor. Sanayide istihdam edilen kişi sayısı ise 486 bin 347. 
 
· 2015 yılında gıda ve içecek sanayinde faaliyete geçen yabancı sermayeli firma sayısı 13 olmuş, böylece sanayi faaliyet gösteren toplam yabancı sermayeli firma sayısı 563 olmuştur. 
 
· 2013 yılında 123,7 milyon TL olan gıda ve içecek sanayi AR-GE harcamaları, 2014 yılında %6,2 oranında artarak 131,3 milyon TL’ye yükseldi. 
 
· Gıda ve içecek sanayi, Türkiye GSYH’sine de önemli katkı yapıyor. TÜİK'in verilerine göre sektörümüzün Türkiye GSYH’sına katkısı, 2015 yılı itibariyle 371 milyar TL'ye yükseldi. 
 
· Türkiye’nin toplam ihracatının %8,7 oranında gerilediği 2015 yılında Türk gıda ve içecek sanayi ihracatı, bir önceki yıla göre %5,2 oranında dolar azalarak, 12 milyar dolar seviyesine geriledi. 
 
· Gıda ve içecek sanayi ithalatı da geçen yıl bir önceki yıla göre %7,8 oranında azalışla 5,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. 
 
· İhracatını 2001 yılından bu yana her yıl düzenli olarak artıran gıda ve içecek sanayimiz, geçen yıl ihracatında yaşadığı düşüşe rağmen yine de dış ticaret fazlası vermeyi başardı. Gıda ve içecek sanayi dış ticaret fazlası, 2015 yılında bir önceki yıla göre %2,7 oranında azalarak, 6,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.