Banner Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Tahir Büyükhelvacıgil: Yılda 2 milyon ton ayçiçeği tohumu üretmek zorundayız

BYSD Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, Türkiye’de ayçiçeğinin stratejik bir ürün kapsamına alınması gerektiğini belirterek, “Ayçiçeği tohumu ve yağı üretimindeki artışlar yoluyla ülke ekonomimize önemli bir katkı sağlayabiliriz” dedi.




AyçiçeğiBitkisel Yağ Sanayicileri Derneği’nin (BYSD) her yıl geleneksel hale gelen “Yağlı Tohumlu Bitkiler & Bitkisel Yağlar Konferansı 2017”, 14 Eylül Perşembe günü İstanbul Ataköy Hyatt Regency Hotel’de geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Bitkisel yağ sanayicileri, sektör paydaşları, kamu yetkilileri ve üniversitelerden akademisyenlerin katıldığı toplantıda, yerli ve yabancı uzmanlarca dünya ve Türkiye’de yağlı tohumlu bitkiler ve hamyağların üretim ve arz-talep dengeleri değerlendirildi ve sektör ilgililerince tartışıldı.
 
Konferansın açılış konuşmasında BYSD Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil 2017 yılı dünya ve Türkiye yağlı tohum ve hamyağ üretimlerine değinerek, başta tağşiş ve hammadde de dışa bağımlılık olmak üzere sektör sorunlarını dile getirdi. Türkiye’de yağlı tohum üretiminin yıllık 2,3 ila 2,7 milyon ton arasında değiştiğini açıklayan Büyükhelvacıgil, yağlı tohum bitkilerindeki prim desteğine rağmen yıllar itibariyle üretimde ciddi artış gerçekleşmemesinin dikkat çekici olduğunu kaydetti. Ekim alanlarının ürün fiyatlarına bağlı olarak değiştiğini, ayçiçeği ekim alanlarının aynı seviyelerde kaldığını vurgulayan Büyükhelvacıgil, “Türkiye maalesef bitkisel yağ sanayinde hammadde yönünden yüzde 75 oranında ithalatçı bir ülke konumunda. Yılda 2 milyon ton ayçiçeği tohumu üretmemiz gerekiyor. Ayçiçeği tohumu ekim alanlarımızın iki kat artması gerekiyor. Bu sebeple ayçiçeği tohumuna daha fazla prim desteği verilmesi gerekiyor” diye konuştu.
 
“Yağlı tohumda dış ticaret açığımız 2,5 milyar doların üzerinde”
Türkiye bitkisel yağ sanayinin güçlü bir kapasiteye ve modern teknolojiye sahip olduğunu anlatan Tahir Büyükhelvacıgil, rafineri kapasitesinin yıllık 4 milyon ton olduğunu, 100 tesisin 2016 kapasite kullanım oranının ise yüzde 70 civarında seyrettiğini ifade ederek, “Yağlı tohum işleme kapasitemiz yıllık 8 nilyon ton, 110 tesisimizin 2016 yılı kapasite kullanım oranı ise yüzde 75” dedi. Türkiye’nin 2016 yılında 11 milyar dolarlık tarım ürünleri ithalatı gerçekleştirdiğini, yağlı tohum ve türevlerinin 3,5 milyar dolarlık ithalatla birinci sırada bulunduğunu vurgulayan BYSD Başkanı Büyükhelvacıgil, “2016 yılının ilk 7 ayında yağlı tohum ve türevleri ithalatı 416 bin ton olurken, bu yılın ilk 7 ayında bu rakam 525 bin ton olarak gerçekleşti. Ülkemiz gıda amaçlı yağlı tohum ve hamyağ ithalatı için 2,2 milyar dolar ödüyor. Ülkemizin tarım ürünleri ihracatında dış ticaret açığı olmadığı halde, yağlı tohum ve türevlerinde dış ticaret açığı 2,5 milyar doların üzerinde. Sanayicimizin öncelikli sorunu hammadde. Hammadde ihtiyacımızın yüzde 75’ini ithalatla karşılıyoruz. Bu yüzden yağlı tohum üretimimizin artırılması stratejik bir önem taşıyor. Aksi durumda ülkemiz önümüzdeki yıllarda yağlı tohum veya hamyağ temin edememe gibi bir riskle karşı karşıya kalabilir. Bu durumda ise rafine edilmiş ambalajlı yemeklik yağ ithal etme zorunluluğumuz olabilir” şeklinde konuştu. 
 
“Tağşişle mücedele için yasa şart” 
Türkiye’de en çok tüketilen ayçiçeği yağına daha ucuz olan yağlar karıştırılarak haksız rekabetin yaşandığını açıklayan Tahir Büyükhelvacıgil, BYSD olarak etkin bir şekilde mücadele ettiklerini, tağşiş yapan firmaları Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bildirdiklerini ve ifşa edilen firmalar hakkında da suç duyurusu yaptıklarını söyledi. Tağşişin düzgün üretim yapan firmaları rekabet gücünü kırarken, tüketicinin de yanıltılmasına yol açtığını dile getiren BYSD Başkanı Büyükhelvacıgil, “Bu sorunun çözümü; sıkı, caydırıcı yüksek cezalar ve ifşadır. Bakanlık tarafından taklit ve tağşişe dönük yaptırımları yeniden belirleyen düzenlemenin bir an önce TBMM’ye getirilerek yasalaşması büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.