Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Necdet Buzbaş yazdı: Tarım ve gıdada 2023 yılının ardından 2024

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Gıda Meclisi Başkanı Necdet Buzbaş kaleme aldığı yazısında, gıda ve tarım sektörleri açısından 2023 yılını değerlendirken, 2024 için beklentilerini paylaştı.
 
* Bu yazı, Gıda Teknolojisi Dergisi'nin Ocak - Şubat 2024 sayısında yayımlanmıştır.




Bisküvi üretim hattıYeni bir yıla girerken genelde adettendir, yaşanan yılın bir muhasebesi yapılır ve gelecek yılın beklentileri saptanmaya çalışılır. Bir yıllık faaliyetleri değerlendirmek ve iyileştirici önlemleri alarak yeni yıla hazırlanmak çok değerli bir zenginliği kapsar. Covid-19 salgını sonrası ortaya çıkan tablo, hemen peşinden yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail’in Filistin’i işgaliyle yaşanan kırım gibi küresel olaylarla ülkemizde yaşanan büyük deprem felaketinin yıkıcı etkileri gıda tedariğinde sorunların giderek arttığını ve gıda tedariğinde sürdürülebilirlikten uzaklaşıldığı yönünde endişeleri güçlendirmiştir.
 
Deprem bölgesinde 54 bin 573 gıda işletmesi var
2023 yılı inisiyatifimiz dışı bir dizi olayların yaşandığı bir yıl oldu, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli peş peşe iki depremle 10 ilimiz sarsıldı, resmi kayıtlara göre 31 bin 647 vatandaşımızı kaybettik. 10 ilin oluşturduğu bölge GSYH’deki yüzde 9.3, tarımdaki yüzde 14.3 ve sanayideki yüzde 11.2’lik payıyla ülke ekonomisinde önemli bir yer tutuyor. Türkiye genelindeki 450 bin 723 adet gıda işletmesinden 54 bin 573’ü bu bölgede yer alıyor. Depremin maddi kayıpları hızla onarılmaya çalışılırken, yaşamın devamlılığını sağlayacak bu işletmelerin faaliyete geçirilmesinde en büyük güçlük emek kaynağındaki yoksunluk olarak ortaya çıkıyor.
 
Gıda ve tarım ihracatımız 35,1 milyar dolar
Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrek itibariyle yüzde 5.9’luk bir büyüme göstermiş, yıl sonu büyüme henüz kesinlik kazanmamış olmakla birlikte büyümenin yüzde 4.31 civarında olacağı tahmin ediliyor. Büyümeye en büyük katkıyı hanehalkı harcamaları ve bunun içinde ağırlıkla yer alan gıda ürünleri tüketimi vermektedir. Gıda sanayinde ortalama yüzde 13 seviyelerinde miktar, yüzde 90 civarında da değer artışı sağlanmıştır. Covid-19 salgınıyla başlayan, sonrasında da devam eden tarım, gıda ve içecekteki ihracat artışı büyümeye olumlu katkıda bulunmakta, verdiği dış ticaret fazlasıyla de cari açığı azaltma yönünde etkili olmaktadır. Tarım, gıda ve içecekte 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 2.8 oranında artışla 35 milyar 164 milyon 253 bin dolarlık ihracat gerçekleşmiş, ülke ihracatının yüzde 15.9’una ulaşılmıştır. Özellikle hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri kategorisinde 12 milyar 378 milyon 672 bin dolarlık tüm zamanların en iyi ihracatı sağlanmıştır.
 
Necdet BuzbaÅ� fotoTürkiye kendi gıda tedarik güvenliğini sağlaması yanında, küresel pazarlara gıda ürünleri ihracatını giderek artıracak potansiyele sahip bir ülke. Kızıldeniz’in lojistik yolu olarak kullanımında riskli hale gelmesi, gıda tedariğinde yakın coğrafyadan temin ilkesinin giderek önem kazanmasıyla ülkemiz bir hub* olarak aranır olmuştur. Turizm sektöründeki olumlu gelişmeler, 55 milyar dolar civarında turizm geliri sağlanacağını gösteriyor. Bu gelirin 10-11 milyar dolarlık kısmının gıda harcamalarına olumlu katkı vereceği tahmin edilmektedir.
 
Tarımda planlı üretime geçiş projesi neler getirebilir?
Ülkemizde son iki yıldır yaşanan yüksek enflasyon, özellikle gıda ürünlerinde şirketlerin fiyat oluşturmakta çok zorlandıklarını ortaya koymaktadır. Aralık 2023’te yıllık tüketici enflasyonu yüzde 64.77 olurken gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 72.01 olarak gerçekleşmiştir. İşlenmemiş gıdada yıllık artış yüzde 91.23’tür. Görüleceği gibi işlenmiş gıda ürünlerindeki enflasyon baskısını azaltmanın yolu kök sorunların çözümünde aranmalıdır. 2023 yılı içinde gıda sanayi bakımından en önemli kazanç olarak “tarımda planlı üretime geçiş” projesini görüyorum. Kabul edilen kanun, 14 Eylül 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik ile 2024 yılında uygulamaya konulacaktır. Beklentim; yıllardır sorun olarak yaşanan ham madde teminindeki aksaklıklarla aşırı fiyat dalgalanmalarının sona ermesidir.
 
Yeni yıldan beklentiler...
2024 yılı pek kolay geçmeyecek. Bir yandan yakın coğrafyamızda yaşanan sorunlar, diğer yandan yurt içindeki ekonomik iyileştirme çabalarının getireceği yükler zorlukların nedenleri olarak özetlenebilir. Savaşların devam edeceği öngörüldüğünde gıda dış ticaretimizin olumsuz etkilenmesi riski büyüktür. Rusya’ya yaptırımların dozu artırılırken, Türkiye’ye de baskılar gelebilir. 2024 yılı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın fiyat istikrarı ve finansal dengeyi sağlamasındaki başarısına bağlı olarak şekillenecek. Küresel kaynaklı petrol ve doğalgaz fiyat şokları yaşanmaz ise, yılın ikinci yarısından başlayarak iyileşmeler izlenecek. Mevcut risklere rağmen gıda ihracatındaki olumlu gelişmeleri sürdürebilirsek talepler yeni kapasite ihtiyacı oluşturacak, bu da yeni yatırımları tetikleyecektir.
 
Yaşanabilecek tüm zorluklarla baş edebilmek adına yönetilebilir bir biçimde küçülme, verimlilik sistemlerini artırma ve mümkünse yeni alanlarda katma değeri yüksek ürünlerin üretimine yönelme çabalarımızı hızlandırmalıyız. Küresel sorunların oluşturduğu belirsizlikler ve bunların ekonomimiz üzerindeki olumsuz etkileri tam kestirilemediğinden, 2024 yılı için yapılacak öngörülerin iyimser ihtiyatlılıktan öteye gitmeyeceğini belirtmek isterim.
 
2024 yılının barış ve huzur getirmesini dilerim.
 
* Hub: Belirli bir eylemin ana merkezi