Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Harun Çallı: “Süt toplumsal sağlık, ekonomik refah ve kırsal kalkınmanın sembolüdür”

Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) Başkanı Harun Çallı, 1 Haziran Dünya Süt Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Çallı mesajında, sütün sadece tüketilen bir içecek olmadığını, aynı zamanda toplumsal sağlık, ekonomik refah ve kırsal kalkınmanın sembolü olduğuna dikkat çekti. 




SütHer yıl 1 Haziran’da kutlanan Dünya Süt Günü, yalnızca beslenme zincirimizin vazgeçilmez bir parçası olan süt ve süt ürünlerine dikkat çekmekle kalmıyor, aynı zamanda sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi ve sürdürülebilir tarım politikalarının şekillenmesinde bu ürünlerin oynadığı stratejik rolü gözler önüne seriyor. Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) olarak bizler, bu özel günde yalnızca tüketici bilinci oluşturmayı değil, aynı zamanda Türkiye süt sanayisinin potansiyelini ve kalkınmadaki rolünü vurgulamayı görev biliyoruz.
 
Süt, sağlık ve gelişim için doğal bir güçtür
Uluslararası Süt Federasyonu (IDF), son yıllarda Dünya Süt Günü sütü “sürdürülebilir beslenmenin temeli” olarak tanımlamaktadır. IDF, sütün sağlıklı büyüme, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve beslenme yetersizliklerinin önlenmesinde kilit rol oynadığını defalarca vurgulamıştır.  Türkiye küresel ligde önemli bir süt üreticisidir. Ülkemiz, 23 milyon tona dayanan yıllık süt üretimiyle Avrupa’nın en büyük üreticilerinden biridir. 2024 yılı itibarıyla kayıtlı süt işleyen 2.500'ü aşkın sanayi tesisi ve 1 milyonu aşkın istihdam kapasitesi ile süt sektörü, tarım ve gıda sanayisinin omurgasını oluşturur.
 
Devlet millet el ele, sütün ekonomik gücünü ve ihracat potansiyelini artırmak için destek vermeliyiz!
Süt ve süt ürünleri sektörünün ülke ekonomisine katkısı her geçen yıl artmaktadır. 2024 yılı itibarıyla süt ürünleri ihracatımız yaklaşık 500 milyon dolar seviyelerine ulaşmıştır. Peynir, dondurma, tereyağı ve UHT süt gibi ürünler, başta Orta Doğu ve Asya olmak üzere 100'den fazla ülkeye ihraç edilmektedir. 42 tane tesisimizin yeterliliği AB onaylanmış ve AB’ ye ihracat onayı verilmiştir. Bu başarının arkasında ise hijyenik, izlenebilir ve ambalajlı üretim yapan sanayi tesislerimizin uluslararası standartlardaki yatırımları, üretim gücü yatmaktadır. Üretimden aldığımız gücü ihracata yansıtmamız için halen Tarım ve Orman Bakanlığı uhdesinde yürütülen, süt tozu özelindeki çiğ süt regülasyonu yerine, ihracata giden kaliteli sütten elde edilen peynir, labne mozzarella gibi katma değerli ürünleri destekler bir modele geçmeliyiz. Böylelikle hem çiftçimiz kazanacak hem de iç tüketimde, raflarda fiyat istikrarı sağlanmış olacaktır.
 
Sanayicimiz her yaştan tüketiciye, beslenme trendlerine uygun seçenekler sunuyor
Sütlü içecekler ve atıştırmalıklar, yaş grubu fark etmeksizin geniş bir tüketici kitlesine hitap ediyor. Çocuklar ve gençler için büyüme çağında gerekli olan proteinin karşılanmasına katkı sağlarken, sporcular için egzersiz sonrası kas onarımında destek oluyor. Yaşlı bireylerin kemik sağlığına katkı sağlarken, kas kaybını da önlüyor. Ayrıca, meyveli yoğurtlar, kefir bazlı içecekler, protein katkılı sütler ve sütlü tatlılar gibi birçok yenilikçi ürün tüketiciyle buluşturuyoruz. Özellikle laktoz intoleransı olan bireyler için laktozsuz versiyonların da sunulması, bu ürünlerin erişilebilirliğini artırıyor.
 
Harun ÇallıSüt ve süt ürünlerinin bilinçli tüketimi, yalnızca bugünün değil, geleceğin de yatırımıdır. Özellikle pandemi süreciyle birlikte bağışıklık sisteminin güçlü tutulmasının önemi daha da anlaşılır hale geldi. Ülkemiz, aynı zamanda süt bazlı geleneksel ürünler açısından büyük bir kültürel zenginliğe sahiptir. Erzincan Tulum Peynirinden Ezine Peynirine, Kars Gravyerinden Afyon Kaymağına kadar 70’ den fazla coğrafi işaretli süt ürünü tescillenmiş ve bazıları Avrupa Birliği nezdinde de koruma altına alınmıştır. Bu ürünlerin sanayiye entegrasyonu, kontrollü üretimi ve markalaşması hem ekonomik büyüme hem de gastronomi turizmi açısından ciddi potansiyel taşımaktadır. Süt sanayisi, yalnızca bugünü değil, geleceği şekillendirme gücüne sahiptir. Sağlık, istihdam, kırsal kalkınma ve ihracat gibi temel başlıklarda Türkiye’ye katma değer sağlayan bu sektörü, daha fazla destekleyerek büyütmek hepimizin ortak sorumluluğudur.
 
Ambalajlı ürün tüketimi bilinçtir
Tüketicimize çağrımız net: “Kapınıza gelen sütün kaynağını mutlaka sorgulayın”. Ne şartlarda, hangi hayvandan sağıldı? Hangi koşullarda, hangi sıcaklıkta depolandı? Antibiyotik ve ilaç kalıntısı kontrolleri yapıldı mı? Kapınıza kadar hangi şartlarda taşındı? Herhangi bir uygunsuzluk durumunda satıcıya ulaşabilecek misiniz? Ambalajlı süt ve süt ürünlerinin garantisi olan ambalaj, sadece ürünü değil, sizin sağlığınızı da korur. ASÜD olarak bizler, tüketiciye ulaşan her ürünün arkasında duruyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından yedi gün yirmi dört saat denetlenen, ulusal ve uluslararası tüm denetimlere açık, şeffaf ve sürdürülebilir bir üretim politikası yürütüyoruz.
 
Bu 1 Haziran’da, sütün sadece sofralarda değil, bilinçlerde de yer edinmesini temenni ediyoruz. Sağlıklı bir gelecek, güçlü bir ekonomi ve mutlu nesiller için sütü hayatın merkezine alalım.