Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Pandemi sonrası ev dışı tüketim sektöründen hızlı büyüme

Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) Yönetim Kurulu Başkanı Melih Şahinöz, Türkiye'de ev dışı tüketim sektörünün 2022 yılındaki görünümünü Gıda Teknolojisi Dergisi için kaleme aldı. 
 
* Bu yazı deprem felaketinden önce hazırlanmıştır.




Hazır yemek sektörüKüresel olarak insanlık tarihinin devamlılığı açısından ve en önemlisi de gıda açısından zorlu bir yılı geride bıraktık. Covid-19 pandemisi ev dışı tüketim sektörünü diğer sektörlerden çok daha fazla etkiledi ve bir nevi tüketim durdu. Çok kırılgan ve önemli bir süreçten geçtik. Pandemi sonrası tüm dünyada meydana gelen yüksek enflasyonla mücadele sıkı para politikaları, globalde merkez bankalarının faiz artırımları likiditeye ulaşmada genel bir zorluk yaratırken, tüm bu sürecin üzerine Rusya - Ukrayna savaşının yarattığı insanlık dramları ve buna bağlı olarak ortaya çıkan enerji kriziyle karşı karşıya kaldık. 
 
Büyümedeki ana etken turizm gelirlerindeki artış
Ev dışı tüketim (EDT) sektörü 2022 yılına bir nevi salgın sonrası rövanş alan hızda başlayarak çok iyi bir büyüme yakalayıp 2019 öncesi hacimlerini geçti. Burada elbette ki en önemli unsur, ülke olarak önemli gelir kaynağımız olan turizm sektörümüzün çok iyi bir 2022 sezonu geçirmiş olmasıdır. Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yılı olan 2023'e ziyaretçi ve gelirde artışla girecek olmayı hedefleyen turizm sektörü bizim için en önemli satış kanallarımızdan biri olmaya devam edecek. Turizm gelirlerinde hem gelir hem de ziyaretçi açısından 2022'yi de aşarak 60 milyon turist, 56 milyar dolar gelire ve kişi başı 850 dolar harcamaya ulaşmayı hedefleniyor. Turizm de bu hedeflere ulaşmak ve güvenilir sürdürebilir şekilde büyümeye devam edebilmek için gıda ve sarf malzemelerini tedarik sisteminde etkili stratejiler geliştirmesi gerektiğine dikkat çekmek istiyorum. Eğer tedarik zinciri ve sistemi mevcut haliyle devam ederse bu gelen misafirlerin güvenilir şekilde yeme içme ve konaklama yaptığı yere tekrar gelecek oranda memnun kalmasını riske atabilir. Turizm sektörü için tedarik zincirimizin sürdürebilir kaynaktan karbon ayak izini minimize etmiş ve güvenilir gıda sağlayacak şekilde gözden geçirilmesi birinci önceliğimiz olmalıdır.
 
Bunun yanı sıra kentleşmedeki artışın devamı, mobilitenin artması, sosyalleşmeyi büyüten teknolojik gelişmeler, dijital gelişmelerin yerli yabancı turizmi arttırıcı etkileri gibi sosyal ve iş hayatında gözlemlenen değişim trendleriyle EDT sektörünün hızlı büyümesine devam edeceğine inanıyoruz. Dünyada gıda sektörü Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapıyor. Yıllık küresel hacmi 8.3 trilyon dolara ulaşan gıda endüstrisindeki yerimizi sağlamlaştırmak için bizim de ülkemizde bu stratejileri izlememiz gerekiyor. EDT sektörünün gerek dünyada gerekse ülkemizde önü büyümeye çok açık bir durumda. Perakendeden çok daha hızlı bir ivmeyle büyüyeceğimize inanıyorum. Pazardaki gelişmeler bize bunu çok net gösteriyor. 
 
Gıda, Türkiye’nin tarım dikeyinde büyüme potansiyeli çok büyük. Ancak küresel iklim değişikliğinin getirdiği öngörülemez ortam da sektörümüz açısından tüm dinamikleri etkiliyor. Son 3 ayın yağış miktarı, ölçülen uzun yıl verilerine göre yüzde 41 azalırken, geçen yıla göre de yüzde 31 geriledi. Suyun %70’inin tarımda kullanıldığını düşünürsek mevcut tablo gösteriyor ki iklim değişikliğinin etkisiyle tarımsal üretim desenindeki değişime yeni dönemde daha fazla şahit olacağız. Bu konuya özellikle her alanda sürdürülebilirlik açısından çok daha etkin bir şekilde eğilmemiz gerekiyor.
 
Melih Å�ahinözÜlkemizin istikrarlı bir ekonomiye kavuşması en büyük beklentimiz 
Yeni yılın ilk ayındaki duruma bakarsak, sektörün yüksek gıda enflasyonu haricinde önemli sıkıntılarının aşıldığını görüyoruz. Açıklanan resmi enflasyon rakamlarında da aşağı doğru bir trend gözlemlenmeye başladı. Bu bağlamda pozitif gelişmelerin devamı halinde 2023 yılında gıda fiyatlarındaki düşüşün sürmesini bekliyoruz. Bu olası düşüşün, küresel gıda enflasyonunda da önemli bir rahatlamaya neden olabileceğini düşünsek de bu pozitif senaryonun kırılgan bir temele dayandığı unutulmamalıdır. Bizim 2023 yılı için en büyük beklentimiz, ülkemizin istikrarlı ve öngörülebilir bir ekonomiye kavuşmasıdır. Bu çerçevede 2023 yılında devletimizin ve tüm ilgili kurumların önceliğinin enflasyonla ciddi ve kararlı bir şekilde mücadeleye devam edeceğini umuyoruz. 
 
Tüm dünya ekonomileri için geçmiş tecrübelerin ve ezberlerin yeterli olmadığı bir dönemden geçmemize rağmen 2023 yılından umutluyuz her şekilde iyi olacağına yönelik inancımız güçlü. 2023 yılında sürdürülebilir bir ekosistem içerisinde faaliyet gösterebilmek için çalışanlarımızı korumak, müşterilerimizle olan ticari faaliyetlerimizde uzun süreli düşünmek ve hatta daha da güçlenmek zorunda olacağımızı düşünüyoruz. Bu sektör ve tabii ki başta bu ülke olmak üzere gıda tedarik ettiğimiz tüm insanların esenliği, sağlığı ve mutluluğunda bizim de payımız bulunuyor, dolayısıyla görevlerimiz ve sorumluluklarımız var. Bu görevlerimizi her geçen gün ağırlaşan rekabet koşullarına rağmen yerine getirmek zorunda olduğumuza inanıyoruz