Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Gıdada doğru bilenen yanlışları konuştular

Güvenilir Ürün Platformu tarafından 31. WorldFood İstanbul Fuarı kapsamında düzenlenen etkinlikte doğru bilinen yanlışlar masaya yatırıldı. Türkiye’nin dört bir yanından seçilen ve kırsal kalkınmaya katkı sağlayan kurumlara ise başarı ödülleri verildi.




GÃ�P - WorldFood etkinlikGüvenilir Ürün Platformu tarafından en büyük gıda fuarı Worldfood kapsamında gerçekleştirilen “Bölgesel Potansiyeli Güçlendirmek: Türkiye'nin Kalkınma Yolu” panelinde doğru bilinen yanlışlar konuşuldu ve etkinlik fuara damgasını vurdu. İHBİR Başkanı Kazım Taycı ve İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Özer’in açılış konuşmaları sonrası Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte çikolatada, makarnada ve içecekte  doğru bilinen yanlışlar üzerine konuşmalar yapıldıi.
 
Ahmet Özer: “Yöresel üretimin önemi günümüzde daha iyi anlaşılır hale geldi” 
Güvenilir Ürün Platformu Onursal Başkanı ve İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Özer konuşmasında; “Mensubu olduğum Güvenilir Ürün Platformu içinde özellikle başkanımız Celal Toprak ve Worldfood İstanbul Fuarı’nın yöneticilerine teşekkür ediyorum. İstanbul Ticaret Odası, 700 bin üyesiyle İstanbul’da faaliyet gösteren tüccarlara hizmet veren bir sivil toplum örgütü. 81 komitemizde bütün sektörleri temsil etmekteyiz. Bugün burada yöresel ürün ve üretimle ilgi toplandık. Günümüz ekonomisinde ölçek en yüksek seviyede rağbet gördüğü bir dönemde yöresel üretimin ve hane halkı üretiminin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Ölçek ekonomisi üretimlerinin yani gerek dış kaynaklı alımların gerekse büyük ölçekli üretimlerin yöresel ve hane halkı üretiminin zayıflamasının bugün yaşadığımız krizin en büyük sebeplerinden birisi olduğuna inanıyorum. Bu sebeplere yurt dışından gelen ürünlerin döviz kaybını da ekleyebilirim. Pahalılaşan hayat neticesinde aile ve bireylerin bir müddet sonra ürünlere ulaşamaması vesilesiyle hayatlarının zorlaştığını görmekteyiz. İnşallah bu tip toplantılar yöresel üretimlere destek ve vesile olur. Ülkemizdeki enflasyonun yükselmesine engel olur” diye konuştu.
 
Kazım Taycı: “WorldFood İstanbul için Türkiye’deki bütün gıda STK temsilcileriyle bir araya geldik”
İHBİR Başkanı Kazım Taycı ise, “Öncelikle böyle bir platformda verilen söz hakkı için çok teşekkür ediyorum. Bu fuar hakkında sizleri bilgilendirmek istiyorum.. Bu fuarla ilgili biz kendi cephemizde çok mutlu ve gururluyuz. Aslında tarihi bir an yaşıyoruz çünkü Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren Türkiye’de bu kadar büyük bir gıda fuarı düzenlenmemişti. Bu fuarı düzenleyebilmek için Türkiye’nin bütün gıda STK temsilcileriyle bir araya geldik. TİM çatısı altında bulunan gıda dernekleri federasyonuyla ve daha birçok isimle bir araya geldik. Belirli konularda bir türlü mutabakat sağlayamadığımızı konuştuk. Farklı fuar firmalarıyla birlikte düzenlenmiş parça parça bölük bir halde kaldığını ancak büyük bir fuar haline getiremediğimizi fark ettik” diye konuştu. 
 
Taycı sözlerine şöyle devam etti: “Firma sayımız, ihracatımız, üretimimiz aslında bunun için yeterli. ‘İstanbul gibi muhteşem tarihi ve güzellikleri olan bir coğrafyada neden bizim Anuga’mız olmasın, uluslararası bir fuarla İstanbul’u taçlandıramıyoruz?’ diye sorduk kendimize. Omuzlarımızın üzerindeki apoletleri bir kenara bırakıp kolları sıvadık. Çok büyük bir özveri ve fedakarlıkla geçtiğimiz yıl 25 bin metrekare stant oturumlu alan içerisinde düzenlenmekte olan bu fuar bu yıl tam 40 bin 800 metrekare üzerinde toplandı. 1160 katılımcı firmamız var. Yurt dışından gelen yaklaşık 34 bin misafirimiz var. Bunların 800 tanesini VIP misafirimiz olarak ağırladık. Polonyalı bir firmamız; ‘Bu fuar artık bizim için Anuga kadar önemli, bir sonraki yıl içi rezervasyonlarımızı yaptırdık. Aynı olumlu dönüşleri Çekya ve ABD’den katılan firmalarımızdan da aldık’ dedi.”
 
Kazım Taycı fuarların ülke ekonomisine olan katkısını şu sözlerle anlattı: “Kullandığımız fuarcılık tekniğiyle birlikte bu fuar için yapılan hesaplamalara göre bir milyar Euro gibi muhteşem bir rakam ortaya çıktı. Bu yıl ki beklentimiz fuar sonuna kadar toplam bir buçuk milyar Euroluk iş bağlantısı. Yurt dışından gelen insanların otellerimizde, ulaşım araçlarında, restoranlarda, turistik yerlerimizde harcadığı para da cabası. Böyle bir fuarı birliktelikle bir araya getirdik. Bunun mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. İnşallah vatanımıza ve milletimize hayırlı uğurlu olsun.”
 
Ali Göymen: “Türkiye makara üretiminde hiçbir şekilde geri kalmış değil”
Açılış konuşmalarının ardından etkinliğe geçildi. Etkinlikte konuşan Mutlu Makarna Yönetim Kurulu Üyesi Ali Göymen, “Ana ham maddemiz durum buğdayı. Tarımsal organize projelerini gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Pandemiden sonra birden artan tüketim, sonrasında da stabil bir tüketim oranıyla devam ettik. Türkiye’de 750 bin tonluk makarna tüketimi var.  Bunun yüzde 15’lik kısmını Mutlu Makarna tüketicileri ulaştırıyor. Bütün süreçte, kendi iç sloganımız olan, ‘İnsana saygılı, dünyada saygın bir marka olma’ stratejisiyle üretim gerçekleştiriyoruz. Makarna deyince akla İtalya geliyor. Fakat dünyada, üretimde Türkiye hiçbir şekilde geri kalmış değil. Tam aksine, aynı çizgide. Biz Türkiye olarak dünyada ihracatta ikinci sıradayız. Tabi burada Türkiye’nin Avrupa’ya olan bir makarna ihracatında kota var, bu kotayı şu an aşmaya çalışıyoruz” dedi.
 
Enes Öner: “Daha büyük oyuncularla rekabet etmeye hızlı uyum sağlamalıyız”
Oğuz Gıda CEO’su Enes Öner ise yaptığı konuşmada; “Kendi ülkenizde bilinmezseniz, yurt dışına açılmanız çok zor. Benim meyve suyu bahçelerim var meyve suyu üreticisi olduğum için. Ya dışarıdan bulamazsam diye kendi meyve bahçelerimde meyvelerimi üretiyorum. Adana’daki 2. fabrikam püre fabrikası, o meyveleri püre haline getirmeye çalışıyorum. Diğer fabrikamda da paketliyorum. Bunu neden yapıyorum? Dışarıdan bir bağımlılığı engellemek için, her sürecini birebir kontrol edebilmek için, maliyet dengesini kontrol altında tutabilmek için. Biz Türkiye olarak her şeye çabuk uyum sağlıyoruz, o zaman zorluklara adapte olmaktan ziyade, bence büyümeye de adapte olmak lazım. Daha büyük oyuncularla rekabet etmeye hızlı uyum sağlamamız lazım. Çalışmadan, gitmeden, yapmadan olmuyor.” sözleriyle üretim sürecindeki tecrübelerini paylaştı.
 
Kırsal kalkınma ve tüketici farkındalığına katkı sağlayan kurumlara teşekkür sertifikası
Panel sonunda Güvenilir Ürün Platformu tarafından gıda sektörüne, kırsal kalkınmaya ve tüketici farkındalığına katkı sağlayan kurum ve kuruluşlara teşekkür sertifikası verildi. Başarı sertifikası alanlar kurum ve kuruluşlar ise şöyle:
 
Aydın Ticaret Borsası
Gaziantep Ticaret Borsası
Gemlik Ticaret Borsası
İstanbul Ticaret Borsası
Muratbey Peynir
Yayla Agro
Seyidoğlu Gıda
Aktaşlar Lezzet Grubu
Baklavacı Mehmet Yıldırım
Fit Fatih-Fatih Belediyesi
Eksun Gıda -Sinangil
Happy Center Marketler Zinciri
Türkiye Gıda İşverenleri Sendikası