Sürdürülebilir Gıda Zirvesi'nde “Gıdanın Geleceği için Dönüşüm” tartışıldı
25/11/2024 - 17:41:00
Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) ve Sürdürülebilirlik Akademisi’nin iş birliğiyle düzenlenen 10. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi, gıdanın bugünü ve geleceğini 360 derece ele alan konularıyla 21-22 Kasım tarihlerinde gerçekleştirildi.
“Gıdanın Geleceği için Dönüşüm” temasıyla onuncusu yapılan Sürdürülebilir Gıda Zirvesi, 21-22 Kasım’da İstanbul’da gerçekleştirildi. Gıda sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getiren ve gıda zincirinin yeniden tasarlanmasına yönelik ortak vizyon ve strateji geliştirilmesinin hedeflendiği zirvenin birinci günü İstanbul Swissotel’de, ikinci günü ise online ortamda tüm katılımcılara açık ve ücretsiz olarak gerçekleşen zirvede gıda ve tarımın dönüşümünden sektörde yapay zeka kullanımına, ev dışı tüketimden gıda israfına kadar birçok konu ele alındı.
Kaan Sidar: “Gıdada sürdürülebilirlik için sektörün tüm paydaşları dayanışma içinde çalışmalı”
Zirvenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar sürdürülebilirliğin günümüzün en sık kullanılan kavramlarından biri olduğunu belirterek, “Dünyanın var olan kaynaklarının verimli kullanılması ve giderek artan dünya nüfusunun ihtiyaçlarının adil bir biçimde karşılanması gerekiyor. Bu durum, gıda söz konusu olduğunda daha büyük bir önem kazanıyor. Gıdada sürdürülebilirlik için sektörün tüm paydaşlarının eşgüdüm ve dayanışma içinde çalışması gerekiyor. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi, bu misyonu gerçekleştirmek üzere 10 yıl önce TÜGİS ve Sürdürülebilirlik Akademisi’nin iş birliğiyle yola koyuldu ve yıllar içerisinde akademi, finans, sanayi, iş dünyası, medya, KOBİ’ler ve STK’lar da dahil olmak üzere sektörün tüm paydaşlarını buluşturan geniş bir organizasyon hâline geldi. Bu yıl da zirvemizde, gıda sektörü temsilcileri kısıtlı kaynaklar ve iklim krizinin etkilerine rağmen dünya nüfusunu beslemeye yetecek miktarda gıda üretimini sağlayabilecek gıda sistemlerinin nasıl tasarlanabileceğini, gıdada dönüşümün nasıl sağlanabileceğini tartışacaklar” dedi.
Sidar, zirveye katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır başta olmak üzere tüm katılımcılara teşekkür ederek sözlerini tamamladı.
Murat Sungur Bursa: “Sağlıklı gıda hizmeti dünyaya sunulabilecek en büyük hizmettir”
Zirvenin açılış konuşmaları kapsamında söz alan Sürdürülebilirlik Akademisi Başkanı Murat Sungur Bursa ise, “Bu yıl onuncusunu düzenlediğimiz Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’yle, özel sektörün iş yapış biçimine sürdürülebilirlikle uyumlu bir şekilde katkı sağlamayı hedefliyoruz. Günümüzde gıda sektörü tarımdan sanayiye uzanan bir yapı olmanın ötesinde, çok sayıda işletmeyi ve çalışanı kapsıyor. Bununla birlikte toplumun sağlığı, geleceği ve bağımsızlığı için gıdanın güvenli ve sürdürülebilir olmasının çok önemli olduğunu vurgulamamız gerekiyor. Dünyaya en büyük hizmeti sağlıklı gıdaya verilen hizmet olarak değerlendiriyoruz. Gıda tarımsal faaliyet olmanın ötesinde gezegenimizin ve insanlığın geleceği için büyük önem arz ediyor” dedi. Bursa konuşmasını gıda sektörüyle ilgili önemli hususlara en üst düzeyde katılım gösteren tüm paydaşlara teşekkür ederek tamamladı.
Zirvenin açılış konuşmacıları arasında yer alan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da 63 yıldır sektör temsilcilerini buluşturan TÜGİS’e teşekkür ederek başladığı konuşmasında “Gıda arzı ve güvenliği konusunun, geçmişte olduğu gibi bugün de ülkelerin gündeminde önemli bir yer tuttuğuna şahit oluyoruz. Sağladığımız çok yönlü desteklerle gıda sanayimizin başat sektörler arasında yer almasını sağlıyoruz" şeklinde konuştu.
Murat Ülker’den “israfsız şirket” örneği
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Pladis ve Godiva Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker ise yaptığı konuşmada sürdürülebilir kalkınmanın hayata ve iş vizyonuna dahil edilmesinin önemini gıda sektörüyle örnekledi. Özellikle gıda israfının gıda verimliliğini önemli oranda etkilediğini vurgulayan Ülker, “Gıda verimi dünya genelinde yaklaşık %21 oranında azaldı. Gıdaların yüzde 13’ü hemen hasat sonrası, yüzde 17’si ise satış noktalarına vardığında veya evde israf oluyor” dedi.
Verimliliğin artması için hem ekonomik hem de ekolojik dayanıklılığın güçlenmesi gerektiğinin altını çizen ve israfsız şirket vurgusunu tekrarlayan Ülker; “Gıda sistemleri tarladan sofraya gelene kadar tüm paydaşların sorumluluğuyla çözülebilir. Bu dönüşüm, sadece çevresel sürdürülebilrilik değil ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliği de kapsıyor. Üretim sistemlerimizi sürdürülebilir hale getirebilmek için eski yöntemleri bırakmalıyız. Hedefimiz kapsayıcı gıda sistemlerine geçisi hızlandırmak olmalı. Biz buna israfsız şirket diyoruz ve israfsız şirket verimli şirket demektir.” dedi. İsrafsız şirket kapsamında Ülker örneğini de veren Murat Ülker, “Hasattan tüketime kadar tüm aşamalarda israfı azaltmaya yönelik uygulamalar geliştirilmeli. Biz senede 20 bin km daha az yol yapıyor, karbon azaltımı ve enerji tasarrufuna yönelik projeler geliştiriyoruz. Holdingten başlayarak bütün paydaşlarımızla ortak bir anlayışla bunu gerçekleştiriyoruz” dedi.
Özhan Nuri Özesenli: “Kadın çiftçilere alım garantisi, avans ve tohum destekleri sunuyoruz”
Akademi, finans, sanayi, iş dünyası, medya, KOBİ’ler ve STK’lar da dahil olmak üzere sektörün tüm paydaşlarının bir araya geldiği zirvede ilgi çekici konularda paneller organize edildi. Bunlardan biri olan “Yenilikçi Yaklaşımlarla Tarım ve Gıda Dönüşümünü Hızlandırmak” başlıklı panelde konuşan Kerevitaş Tedarik Zinciri ve Satınalma Genel Müdürü Özhan Nuri Özesenli, “Dondurulmuş gıdada lider marka olarak, Yıldız Holding’in “Bu Dünya Bizim” ve “İsrafsız Şirket” anlayışı, iş modelimizin merkezinde yer alıyor. Odak alanlarımızın başında doğanın geleceği için çalışmak geliyor. Tüm operasyonlarımızda israfı minimize etme hedefiyle hareket ediyoruz. Sıfır gıda kaybı için; sertifikalı tohumlar seçiyor, modern ziraat makinalarıyla en doğru hasadı yapıyor, israfa izin vermeksizin modern üretim ve dağıtım altyapımızla ürünlerimizi tüketicilerimize ulaştırıyoruz” dedi.
Kerevitaş’ın belirlediği diğer odak noktalarının ise paydaşlarla güçlenmek ve geleceğe ilham vermek olduğunun altını çizen Özesenli, “Kerevitaş olarak tarımdaki kadın potansiyelinin farkındayız. Tarımın Kadın Yıldızları Projesi ile alım garantisinin yanında çiftçilerimize avans ve tohum destekleri de sunuyoruz. Birleşmiş Milletler’de sunumunu yapma fırsatını da bulduğumuz bu projeye daha fazla yatırım yapmayı hedefliyoruz. Böylelikle hem paydaşlarımızla güçleniyoruz hem de geleceğe ilham oluyoruz” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Yeşim Ekinci: “Daha onarıcı bir üretim sistemine geçmemiz gerekiyor”
Panelde söz alan Yeditepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Ekinci de, “Dünyamız artık farklı bir yöne doğru gidiyor. Günümüze kadar sanayi, bilim ve teknolojiyi çok iyi kullandık ancak bunu yaparken bir takım kaynakları geride bırakmış olduk. Özellikle hayvansal üretim iklim değişikliğini çok fazla etkiliyor. Önümüzdeki süreçte yapay zekanın da gücüyle daha onarıcı bir tarımsal ve hayvansal bir üretim sistemine geçmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
Dr. Ayşegül Selışık: “İklim değişikliğini en yakından hisseden ülkelerden biriyiz”
FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık ise “İklim değişikliğini en yakından hisseden ülkelerden biri olarak suyu daha dikkatli kullanmamız gerekiyor. Bu doğrultuda daha az suyla daha çok gıda üretmemiz ve bunun için teknolojiyi en iyi şekilde kullanmamız gerekiyor” dedi. Dünya genelindeki çiftçilerin durumundan da bahseden Selışık, “Çiftçiler tüm dünyada en kırılgan grup konumunda bulunuyor. Ne yazık ki bu grup, bilimsel bilginin kolayca ulaşabildiği bir durumda değil. Bilgiye ve eğitime erişim sağlansa bile yatırım finansmanına ulaşmak çiftçiler için oldukça zor. Dolayısıyla çiftçinin eğitimini ve finansmanını daha fazla konuşmamız gerekiyor. Bunları yapamazsak gıda güvenliğiyle ilgili tehdiler devam edecektir” ifadelerini kullandı.