Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Doruk Group’tan tarım ve hayvancılığın gelişimine katkı

Doruk Group Yönetim Kurulu Başkanı Hasip Gençer, Türkiye’de “ilk” olan projelerini Sürdürülebilir Gıda Konferansı’nda anlattı.
 




Hasip GençerTürkiye’de özel sektörün en büyük tahıl tohumluğu üreticisi olan Doruk Group’un Yönetim Kurulu Başkanı ve Komşufırın’ın Kurucusu Hasip Gençer, 18 Ekim’de Swissotel The Bosphorus’da düzenlenen Sürdürülebilir Gıda Konferansı’na katıldı. Bloomberg HT Program Sunucusu İrfan Donat’ın yönettiği “Sürdürülebilir Gıda İçin Nasıl Bir Tarım?” başlıklı panelde konuşan Hasip Gençer, deneyimlerini ve Doruk Group olarak hayata geçirdikleri projeleri anlattı. 
 
Doruk Group’un gıda sektörünün ana hammaddesi olan buğday ve un alanlarında, 40 yılı aşkın bir süredir faaliyetlerde bulunduğunu belirten Hasip Gençer, tarımsal kaynakların etkinliği, sürdürülebilirliği ve verimliliği için çağdaş projeler geliştirdiklerini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Dünyada tarım alanları korunamıyor ve hızla azalıyor. Güncel Birleşmiş Milletler raporuna göre her yıl 30 milyon hektar, yani yaklaşık İtalya’nın yüzölçümü büyüklüğünde tarım alanının endüstriyelleşme, kentleşme ve çevresel faktörler nedeniyle azaldığına şahit oluyoruz. Türkiye'de bu sorunu daha derin bir şekilde yaşıyoruz. Türkiye, sahip olduğu 39 milyon hektar verimli tarım alanının, çeşitli nedenlerle sadece 24 milyon hektarını, yani yüzde 60’ını değerlendirebiliyor.” 
 
Küçülen tarım arazilerini birleştiren proje
Hasip Gençer, tarım arazilerinin miras yoluyla küçük parçalara bölünmesinin ülkemizin en büyük sorunlarından biri olduğunu söyledi. Hükümetin aldığı doğru kararlarla son dönemde bu sorunun önüne geçildiğini belirten Gençer, Doruk Group olarak konuyla ilgili geliştirdikleri çözümü de katılımcılarla paylaştı: “Ülkemizde miras yoluyla küçülen tarım arazilerinde verimli tarım yapılamıyor. Bu bölgelerdeki ölçek daralmasının 4 - 5 dönüme kadar düştüğünü görüyoruz. Küçük ölçekli tarım işletmeleri de varlıklarını sürdüremiyor. Biz bu duruma karşı bir önlem almak istedik. Karabük Eflani bölgesinde bir proje geliştirdik. Tarım dışı kalmış binlerce dönüm araziyi, mülkiyeti köylümüzde kalmak üzere, operasyonel olarak birleştirdik. Çiftçilerimize ileri teknoloji ekipmanlar sağladık ve tüm işletme girdilerini karşıladık. Ayrıca bilgi, planlama ve uzmanlık desteği verdik. Böylece optimum büyüklüğe ulaştırılmış arazilerin, yöre çiftçisi tarafından işlendiği, ortak alım ve pazarlamanın ekonomik avantajlarıyla çalışan bir pilot modeli hayata geçirdik.”
 
Organize hayvancılık modeli
Eflani'deki tarım projesinin hayvancılığı da olumlu etkilediğini belirten Hasip Gençer, şunları söyledi: "Hayvancılık konusu son dönemde devletimiz tarafından daha doğru yönetilmeye başlandı. Fakat gideceğimiz daha çok yol var. Türkiye’de et açığımız var ama süt açığımız yok. Süt üretimi ile et üretimi arasındaki bu dengesizliği ortadan kaldırmamız gerekiyor. Tarımda verimlilik, bitkisel üretim ve hayvancılık birlikte yapıldığı zaman sağlanabiliyor. Biz Doruk Group olarak iki format geliştirdik. Eflani bölgesinde bir organize hayvancılık modelini hayata geçirdik. Bu model ile çiftçi ailelerin etkin ve verimli bir şekilde hayvancılık faaliyeti yürütebilmesini sağladık. Şu an hali hazırda üstün 900 adet damızlık et ve süt ırkı hayvanımızla, büyük baş hayvancılık faaliyetlerimiz devam ediyor.”
 
Hasip Gençer, bir başka bölge olan Muş’ta ise 64 dönümlük bir arazide büyük ölçekli çiftçilik yapmakta olduklarını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Muş’ta en ileri teknolojili iyi tarım uygulamaları yapıyoruz. Toprağın organik maddesini her yıl artıran sürümsüz ekim modelini ülkemizde ilk kez uyguluyoruz. Arazinin tamamını Doğu Anadolu bölgemizin tohum üretim üssü olarak kullanıyor, çiftçilerimize sertifikalı buğday ve arpa tohumu üretiyoruz. Ayrıca ülkemizin yağ açığını, nadasa ayrılarak üretim dışı kalan alanlarında üretilmek suretiyle çözebilecek mucize bitki aspirin tohumlarını da yine Muş’ta üretiyoruz. Muş çiftliğimizde ülkemizin et sorununun çözümüne yönelik olarak, yüksek nitelikli damızlık besi ırkı büyük baş hayvan yetiştiriciliği yapmaya başladık.”
 
Bu yıl 2. kez yapılan Sürdürülebilir Gıda Konferansı, günümüzde gittikçe artan dünya nüfusuna sürdürülebilir, sağlıklı, güvenilir ve ulaşılabilir gıda hedefiyle sektörde farkındalık yaratmak ve değişimi hızlandırmak amacıyla düzenlendi. 
 
Etkinlikte, iş dünyası, kamu, bilim ve sivil toplum alanlarından lider ve uzmanlar bir araya gelerek, sektörün sürdürülebilir üretim ve tüketim ekseninde dönüşümü için bilgi paylaşımında bulundu.