Banner Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Aynes Gıda, süt sektöründe 3. büyük firma olacak

Avrupa Birliği ve ABD başta olmak üzere bazı ülkelere gıda ambargosu koyan Rusya’ya geçtiğimiz kasım ayında ihracat yapan ilk Türk firması olarak dikkat çeken Aynes, yüksek kalitede ve güvenilir üretim için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyor. 




nevzat_serin1997 yılında Denizli’ye bağlı Acıpayam ilçesinin Aligöz Mevkii’nde üretime başlayan Aynes, önceliğini kalitesine vererek kapasitesini sürekli olarak artırdı. Kuruluş misyonu itibariyle insan sağlığını tehdit eden katkılardan uzak, doğal ve sağlıklı ürünler üretme amacını benimseyen firma, ürünleriyle sağlıklı nesillerin yetişmesini ilke ediniyor. İşlediği süt miktarı ve kapasite bakımından sektöründe 4. büyük firma olan Aynes, önümüzdeki 5 yıl içerisinde de 3. büyük firma olmayı hedefliyor. Firmanın süt sektörü dışında ayrıca hayvan yemi, enerji ve lojistik alanlarında da yatırımları bulunuyor. 2013’te Avrupa Birliği’ne ihracat izni alan Aynes, geçtiğimiz kasım ayının sonunda da Rusya’ya ihracat yapan ilk Türk firması olmayı başardı. Aynes Gıda A.Ş. Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Serin ile gıda güvenliği alanında attıkları adımları ve ihracat kapsamında yürüttükleri çalışmaları konuştuk.
 
BRC’Yİ SÜT SEKTÖRÜNDE UYGULAYAN İLK FİRMAYIZ
Hammadde tedariğinden üretim sürecinizin sonuna kadar uyguladığınız gıda güvenliği ve hijyen uygulamalarından bahsedebilir misiniz?
Aynes’in rakiplerine göre en büyük avantajı yeni kurulmuş olmasıdır. Bu sayede süt sektörünün kullandığı son teknolojiyle donatılmıştır. Son teknolojiyi kullanmak gıda güvenliği açısından rakiplere göre büyük bir avantaj sağlasa da tek başına bir anlam ifade etmiyor. Türkiye’deki teknoloji standartlarının çok üstünde kurulan fabrikamız için üstün gıda güvenliği standartları gereksinimi doğmuş, bu nedenle de 2006 yılında BRC (British Retail Consortium) gıda güvenliği sistemini uygulamaya başlamıştık. Sanırım bu standardı Türkiye’de süt sektöründe ilk uygulayan firma da yine biziz. Aynes, 2014 yılında peynir grubu ürünleri için yaptığı yeni tesisine taşınmıştır. Gıda güvenliği çerçevesinde bu tesise yaptığımız yatırımın bedeli 3 milyon Euro’nun üzerindedir. Bu rakam orta çaplı birçok işletmenin toplam yatırımından daha fazladır. 
Gıda güvenliği yatırımlarının ne yazık ki kısa vadede getirisi olmadığından Türkiye’deki üreticiler bu konuda gerekli hassasiyeti gösteremeyebiliyorlar. Denetim mekanizmaları da daha çok gıda güvenliği üzerine değil de son ürün kontrolü üzerine yapıldığı için firmalar bu alana yatırım yapmak konusunda bir baskı hissetmiyorlar. 
 
KALİTELİ ÜRÜNÜN SIRRI KALİTELİ HAMMADDE
Süt ve süt ürünlerinin üretiminde ve lojistiğinde dikkat edilmesi gereken hijyen kuralları nelerdir? Bu bağlamda kaliteli üretim sürecinizde firmanızın “olmazsa olmazlarını” açıklayabilir misiniz?
Kaliteli ürünün sırrı kaliteli hammaddeden geçer. Bu yüzden risk planlarımızı sütün işlenmesi aşamasından değil, çiğ sütün üretimi aşamasından başlatırız. Sözleşmeli çiftçilerimizin eğitilmesi, hayvanların doğru şekilde beslenmesi, hayvan hastalıklarının en aza indirilmesi, doğru sağımın yapılması, sağımdan hemen sonra soğutma işleminin yapılması, soğutulmuş sütün en kısa sürede işletmemize taşınması konularında yapmış olduğumuz çalışmalar kaliteli hammadde elde etmemizi sağlıyor. Süt ürünleri üretimi bir proje işidir. Fabrikamızın projesi genel hijyen kuralları içerisinde en uygun şekilde üretim yapıp, üretilen ürünleri depolayıp en kolay şekilde sevke hazır hale getirmek üzere dizayn edildi. Lojistik alanındaki yatırımlarımız üretilen ürünlerin soğuk zincir ve hijyen kurallarının çiğnenmeden müşterilerimize ve nihai tüketicilere ulaşmasını amaçlamaktadır. 
 
Bugün kaç ülkeye ne kadarlık ihracat yapıyorsunuz? AB'ye ilk ihracat izni alan firma olarak bu pazarındaki durumunuz nedir? 
Aynes teknoloji ve gıda güvenliği yatırımları sayesinde Avrupa Birliği ülkelerine ihracat izni alan 6 firmadan biri oldu. Bu pazara ilk süt ürünleri ihracatını Aynes gerçekleştirdi. Yine Rusya gibi ağır mevzuatı ve üretim şartlarını olan bir ülkeye ihracat izni alan 3 firmadan biri olup, bu ülkeye de ilk ihracatı yapan şirket Aynes’tir. Bu izinlerin alınması ve ihracatların başlatılması ülkemiz hayvancılığına ve süt sanayine büyük moral vermiş, hem psikolojik olarak rahatlatmış hem de özellikle Orta Doğu pazarındaki şüpheli imajımızı gidermiştir. Ülkemiz ve süt sektörü adına büyük bir itibar sahibi olduğumuz için çok mutluyuz. 
 
Şu anda yaklaşık 20 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. İhracatta Orta Doğu ülkelerine lojistik anlamda avantajlarımız bulunuyor. Bu avantajları kullanarak ihracat yapıyoruz. AB ülkelerindeki süt fiyatı Türkiye’ye göre daha uygun durumda. Eskiden dahilde işleme rejimi sayesinde fiyat dezavantajımız giderilmekteydi. Ancak 2011 yılında çıkarılan ve bizim de desteklediğimiz ‘çiğ sütün değerlendirilmesine’ yönelik tebliğden sonra yapılan keyfi uygulamalar sonucu artık birçok müşterilerimize fiyat bile veremez duruma geldik. Türk hayvancılığı için çok faydalı olan bu tebliğin yanlış yönetilmesi sonucu AB ülkelerine ihracatı bitirdik. Bildiğim kadarıyla diğer 5 firma da ihracat yapamıyor. Bu şartlar altında AB ülkelerine ihracat yapmak hayal.
 
RUSYA’YA ÜRÜN SATTIK AMA KALICI OLMAK ÖNEMLİ
Aynes Gıda, Rusya’nın önemli bir market zinciri ile yapılan anlaşma çerçevesinde 25 Kasım 2014 tarihi itibari ile ilk ihracatını gerçekleştirdi. Bu ihracatın detaylarını sizden öğrenebilir miyiz? Orta ve uzun vadede Rusya pazarından beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?
Rusya çok büyük bir pazar. İlk etapta 70 ton civarında deneme ürünleri gönderdik. Daha büyük satışların geleceğine inanıyorum. Ancak sanıldığı gibi bu pazarda rakipsiz değiliz. İsviçre, Güney Amerika ve Okyanusya menşeli ürünler pazara girebilmekte. Yukarıda bahsettiğim nedenlerle maliyet olarak dezavantajımız var. Mecazi anlamda değil gerçek anlamda söylüyorum; dünyanın diğer ucundaki Arjantinli üreticiler binlerce kilometrelik lojistik dezavantajına rağmen bizden %20 daha ucuza ürün üretip Rusya pazarında satabiliyorlar. Biz Orta Doğu’da olduğu gibi lojistik avantajımızı kullanarak kısa sürede teslimatlar yaptığımız için tercih ediliyoruz. Bu yüzden pastanın ancak küçük bir dilimini alabilme şansımız var. Ancak dahilde işleme desteği önündeki bürokratik engeller bir an önce kaldırılmalı.
 
Bunun yanında Rusya ile batılı ülkelerin anlaşmazlıkları ilelebet devam etmeyecektir. Anlaşma tekrar sağlandığında Türkiye’nin devre dışı kalmaması için zaman kaybetmeden hızlı bir şekilde pazarda yer almamız gerekir. Bu yüzden Rusya’nın sürdürülebilir bir pazar olması için dahilde işlemenin bir an önce halledilmesi gerekiyor. Aksi durumda bu ülkeye ihracatın başlaması Türk hayvancılığına doğrudan bir katkı sağlamayacaktır. 
 
2015 ATILIM YILI OLACAK
Son 10 yılda çok hızlı büyüdüklerini belirten Nevzat Serin, geçtiğimiz yıl pazarda daralmalar olmasına ve yeni oyuncuların pazara dahil olmasına rağmen yine de büyümede başarılı olduklarını anlattı. Sektörde hak ettikleri yeri almak adına 2015’i atılım yılı olarak değerlendirdiklerini kaydeden Serin, “2006 yılında projelendirdiğimiz 10 yıllık yatırım planımızı bu yıl tamamlayacağız. Bir sonraki 10 yılın planlarını hazırlıyoruz. Geçtiğimiz 10 yılı kapsayan planlar sektörün büyükleri arasına girmek adına yapılan stratejilerden oluşuyordu. Şu anda sektörde işlediği süt miktarı ve kapasite bakımından 4. büyük firma konumundayız. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde 3. büyük firma olma hedefimiz var. Önümüzdeki 10 yılda da Aynes’i çok farklı bir şekilde göreceğimizi ümit ediyorum” dedi.