Banner Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Türk süt ürünlerinin Çin pazarındaki şansı ne?

Dünyanın en kalabalık ülkesi olan ve yılda yaklaşık 6 milyar dolarlık süt ve süt ürünleri ithal eden Çin pazarının açılmasıyla Türk süt ve süt ürünleri ihracatçıları bu ülkede kalıcı olmak istiyor. Peki bu gelişme sektöre nasıl yansıyacak, Türk süt ürünleri ihracatçılarının bu pazarda başarılı olması için ne yapması gerekiyor? Haberimizde derlemeye çalıştık.
 




Süt prosesiSüt sektörü Çin’e ihracat izni almanın sevincini yaşıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün 2012 yılından bu yana sürdürdüğü çalışmalar sonucunda Çin ile anlaşmaya varıldı. Çin Halk Cumhuriyeti Gümrükler Genel İdaresi, Türkiye’den 54 işletmenin bu ülkeye süt ürünleri ihraç edebileceğini duyurdu. Dünyanın en kalabalık ülkesi olan ve yılda yaklaşık 6 milyar dolarlık süt ve süt ürünleri ithal eden Çin pazarının açılmasıyla Türk süt ve süt ürünleri ihracatçıları bu ülkede kalıcı olmak istiyor.
 
En büyük ithalatçı ülke
Ulusal Süt Konseyi’nin yayınladığı 2019 Süt Raporu’na göre, Çin’in içme sütü üretimi 29 milyon tonun üzerinde. Tereyağı üretimi 97 bin ton, peynir üretimi 245 bin ton, yağsız süttozu üretimi 15 bin ton, yağlı süttozu üretimi 1.3 milyon ton. Dış ticaret verilerine bakıldığında süt ve süt ürünlerinde Çin ‘in ihracatı yok denecek kadar az. İthalatı ise oldukça yüksek. Çin’in çiğ ve paketli süt ihracatı 25 bin ton. Buna karşılık ithalatı 729 bin ton. Tereyağı ihracatı 2.4 bin ton, ithalatı 86 bin ton. Süttozu ihracatı yaklaşık 2 bin ton, ithalatı 1 milyon tonun üzerinde. Konsantre süt ihracatı 3 bin ton, ithalatı 35 bin ton. Türkiye’nin ihracat izni aldığı peynir altı suyu tozu ithalatı 2018’de 557 bin, 2019’da 454 bin ton. Peynir ithalatı 115 bin ton. Yoğurt ithalatı 34 bin ton. Krema ithalatı 161 bin ton.
 
Tarık Tezel: “İhracat Haziran sonu başlar”
Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Tezel, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, pandemi nedeniyle piyasaların sıkıntı içinde olduğu bu dönemde yaşanan gelişmeden çok memnun kaldıklarını ve bunun sektör için önemli bir müjde olduğunu söyledi. Çin'e süt ihracatının 2015'ten beri devam eden bir süreç olduğuna işaret eden Tezel, 2018'de de Çin'den gelen teknik heyetlerin firmalarda incelemelerde bulunduğunu hatırlattı. Tezel, bu süreçte firmaların kalite yetkinliklerinin belgelendirilmesi, veteriner sağlık sertifikaları gibi işlemlerin gerçekleştirildiğini aktararak, "Çin çok büyük bir pazar. Umarım iyi şekilde değerlendiririz. Bu gelişme, çiftçimiz ve hayvancılık sektörümüz için de önem taşıyor. Biz sektör olarak zaten sütün yerde kalmaması için gayret gösteriyorduk. İhracat da üretimin garanti altına alınmasını sağlayacak” dedi. 
 
Türk süt ürünleri ihracatçılarının Çin’e ihracat yolunda, lojistik koşullar, lojistik kaynaklı raf ömrü sorunu, Yeni Zelanda ve Avustralya’nın coğrafi şansları ve halihazır pazardaki hakimiyetleri, serbest ticaret anlaşmalarından kaynaklanan rekabet avantajları gibi zorlukları aşması gerektiğine vurgu yapan Tarık Tezel, “Tarım ve Orman, Ticaret, Dışişleri bakanlıklarımızın destekleri, Çin’deki ticaret müşavirliğimiz ve ticaret ataşeliklerimizin üstün gayretleriyle önemli bir pazar payı elde edeceğimize inanıyoruz” ifadelerini kullandı.Tezel, ihracat için iki ülke gümrük işlemleri, müşterilerle görüşmeler, pazarlık, ihracat bağlantısı kurulması ve sözleşme süreci gibi süreçlerin tamamlanması gerektiğini aktararak, “Tahmin ediyorum ki Haziran sonu itibariyle operasyon, yani Çin'e mal sevki başlar. Bu adımın ilk meyvelerini Haziran sonuna doğru alırız” dedi. Şu anda 88 ülkeye ihracat yapıldığını aktaran Tezel, sektörün yıllık ortalama 350 milyon dolar olan ihracatını artırma gayretinde olduklarını kaydetti.
 
Harun Çallı: “Yüzde 5'lik pazar payı dahi çok faydalı olur”
Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) Yönetim Kurulu Başkanı Harun Çallı da Çin gibi büyük bir ülkeye yönelik ihracatın önünün açılmasının önemine işaret ederek, “Sayın Cumhurbaşkanımız 2015 yılından beri bu konuda bize destek veriyordu. Çin çok büyük bir pazar olduğu ve nüfusu fazla olduğu için yüzde 5'inin dahi bize gelmesi ülkemiz için çok faydalı olur. Yüzde 5'lik payla dahi süt ihracatımızı önemli noktaya getiririz." diye konuştu.
 
Çallı, ihracatta katma değerli ürünler olan peynir çeşitlerinin öne çıkmasını beklediklerini belirterek, "Dondurma ve mama gibi ürünler de ihraç edilebilir. Süt tozu ve peynir altı suyu tozu ise daha çok ara mamul. İhracat soğutmalı konteynerlerde ve deniz yoluyla gerçekleşir. Yıl sonuna kadar minimum 50 milyon dolarlık ihracat bağlantısı yapılmasını bekliyoruz. İleride bu rakam daha da katlanır” dedi. “En büyük beklentimiz Çin pazarıydı” diyen Çallı, "Rusya pazarı da şu anda açık. Çin'e ihracat yapacak firma sayısı daha da artabilir. İstekli firmalar kendilerini onaylatabilir” değerlendirmesinde bulundu.
 
Sencer Solakoğlu: “Çin, Türkiye’deki süt pazarının sigortası olabilir” 
Bloomberg HT Tarım Editörü İrfan Donat’a açıklamalarda bulunan Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu ise, Çin’e süt ve süt ürünleri ihracatına dair haberin sektör adına çok önemli bir gelişme olduğunu belirterek, “Türkiye’de üretilen süt tozu spot piyasada satılıyordu. Dünya piyasalarında süt tozunun fiyatı 2 bin400 dolar iken biz 1,600 dolara satmak zorunda kalıyorduk. Sürekliliğimiz yoktu ve bu işten zarar ediliyordu. Firmalarımız, Çin’e süt tozu ihracatını direkt gerçekleştirirse, verecekleri taahhütler çerçevesinde içerideki malı belirli miktarlarda çekmiş olacaklar. Bu da özellikle sütün bol olduğu ve arz fazlasının yaşandığı dönemde iç piyasayı rahatlatır” diye konuştu..
 
Solakoğlu, Çin pazarında rekabet edebilecek kalite ve fiyatlara sahip olunduğunu belirterek, “2018’de dünyanın en ucuz süt tedarikçisiydik. Bugün de ABD ve Avrupa fiyatlarının bir tık altındayız. Özellikle HoReCa’ya ürün tedarik eden bazı süt firmaları otel ve restoranların kapalı olması sonucu ellerindeki sütü işleyerek süt tozuna çevirmiş ve stoklarında bekletiyordu. Şimdi onlar için de fırsat doğmuş oldu. Çin pazarı süt piyasasındaki üretici ve sanayici açısından sigorta niteliği taşıyacak” diye konuştu.
 
Çin pazarıyla hedef yıllık 2 milyar dolar süt ürünleri ihracatı
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, yaklaşık 6 milyar dolarla küresel ticaretin önde gelen süt ürünleri ithalatçılarından Çin'e gerçekleştirilecek süt ve sütün ürünleri ihracatının önündeki engeller kaldırılmasıyla yıllık süt ve süt ürünleri ihracatının 2 milyar doları aşabileceğini söyledi. Abdurrahman Kaan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının neden olduğu kriz sonrası dönemin, yalnızca süt ürünlerinde değil, gıda sektörünün tamamına yönelik ciddi bir fırsat oluşturacağını işaret etti. Kaan, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün açıkladığı son verilerin, küresel ölçekte tarımsal üretimin verimli olmasının beklendiği 2020 yılında, Kovid-19 salgınına yönelik alınan tedbirler nedeniyle, bazı ülkelerde gıda sektörüne yönelik ciddi sıkıntılar yaşanabileceğini gösterdiğini aktardı.
 
Rakipler; Yeni Zelanda, Avustralya ve Avrupa
Dünya Gazetesi Yazarı Ali Ekber Yıldırım, Çin’in süt ürünleri ithalat verilerine bakıldığında, Türkiye’nin bu pazardan pay alabileceğini ancak öncelikle içerde çok iyi organize olunması ve devlet tarafından özellikle lojistik konusunda desteklenmesi gerektiğini belirtti. Çin pazarında en büyük rakiplerin Yeni Zelanda, Avustralya ve Avrupa Birliği ülkeleri olduğunu kaydeden Yıldırım, “Çin, süt ve süt ürünleri ithalatının çok büyük bölümünü Yeni Zelanda’dan yapıyor. 2016 yılında hayvancılık sektörünü yerinde incelediğim Yeni Zelanda, süt hayvancılığında dünyanın en gelişmiş ülkelerinden birisi. Dünya süt ve süt ürünleri ihracatının yaklaşık yüzde 27’sin gerçekleştiriyor. Yeni Zelanda, Çin pazarına hakim. Mera hayvancılığına dayalı, üretim maliyeti düşük ve Fontera gibi dünya devi bir kooperatife sahip olan Yeni Zelanda ile rekabet etmek kolay değil. Çin’in süt ürünleri ithalatı yaptığı bir başka ülke Amerika Birleşik Devletleri’ ydi. Ancak iki ülke arasında yaşanan ticaret savaşı sonrası Amerika’dan süt ürünleri alımı azaldı. Amerika’dan almadığı ürünleri başka pazarlardan alıyor. Bu da Türkiye için bir avantaj olabilir” şeklinde konuştu.
 
Çin’de tüketici eğilimleri
Gazeteci – Yazar Ali Ekber Yıldırım’ın www.tarimdünyasi.net sitesinde yer alan haberine göre Çin ile varılan anlaşma sonrasında Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR), Ticaret Bakanlığı’nın Çin’deki temsilcileri ile çevrimiçi toplantıda bir araya geldi. Buna göre Çin piyasasını yakından izleyen Türk diplomatların verdiği bilgiler ise özetle şöyle:
 
– 2022 yılına kadar Çin,dünyanın en büyük süt ürünleri pazarı olacak.
– Potansiyel Çinli ithalatçıların Türkiye’ye bakışı olumlu.
– Çin, tüketim alışkanlıkları farklı ve lojistik açıdan Türkiye’ye uzak
– Değişik ürünler tüketme eğiliminde olan 300-400 milyonluk bir orta sınıf var.
– Peynir, lüks tüketim ürünü gibi, bu nedenle tüketimi az ama hızlı bir gelişme var.
– En çok tüketilen ürün şekerli yoğurt.
– Labne ve süt tozu için Türkiye’nin şansı var
– Sağlıklı yaşam konseptindeki süt ürünlerinin pazardaki şansı yüksek.
– 2012-2013 yılında nüfusun yüzde 15’i günde bir kez süt tüketirken bu oran şimdi yüzde 40’ larda.
 
 
Haber: Özgür Çilek
 
Gıda Teknolojisi Dergisi
 
Mail: gidadergisi@gmail.com
 
Twitter: @zgrilek1