Banner Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Özel gıda laboratuvarlarının sayısı son 5 yılda iki kat arttı

Özel gıda laboratuvarlarının istihdam ve nitelikli işgücü konusunda ciddi katma değer yarattığını belirten Kalibrasyon ve Deney Laboratuvarları Derneği (TURKLAB) Yönetim Kurulu Başkanı Neşe Güneş, “Son dönemde faaliyetlerini durduran laboratuvarlar olmasına karşın, özellikle son 5 yılda özel gıda laboratuvarı sayısında neredeyse 2 kat artış yaşandı” diyor.
 




LaboratuvarÜlkemizde faaliyet gösteren özel gıda laboratuvarı sayısı nedir, bunların kaçı akreditedir? Akredite olmayı bekleyen kaç laboratuvar var? 
Kalibrasyon ve Deney Laboratuvarları Derneği - TURKLAB,, Türkiye’de özel ve kamu sektöründe hizmet sunan tüm laboratuvarların tepe örgütü olma amacıyla 2004 yılında kurulmuştur. Ülkemizde 2016 yılı sonu itibariyle 38’i kamu, 84’ü özel olmak üzere toplam 122 akredite gıda kontrol laboratuvarı bulunmaktadır. Doğrudan istihdam olarak yaklaşık 3 bin kişiye imkân sağlayan özel laboratuvarlar nitelikli iş gücü konusunda ülkemize ciddi anlamda katma değer sağlamaktadır. Son dönemde faaliyetlerini durduran laboratuvarlar olmasına karşın, özellikle son 5 yılda özel gıda laboratuvarı sayısında neredeyse 2 kat artış yaşanmıştır. Son 15 yıldaki hem kamu hem özel gıda laboratuvar altyapısının güçlenmesi sayesinde yurtdışından analiz hizmeti almak zorunda olan gıda endüstrisi taleplerinin neredeyse tamamını yurtiçinde karşılayacak duruma gelmiştir. Bu sayede fiyat ve süre avantajı sağlanmıştır. Mevcut konjonktür ile değerlendirdiğimizde; faaliyetteki laboratuvarlarımız kısa ve orta vadede rahatlıkla talebi karşılayacak altyapıya ve insan gücüne sahiptir.
 
Akreditasyon sürecinde yaşanan sorunlar
Gıda laboratuvarlarının akteditasyon süreci nasıl işliyor, yaşanan sorunlardan bahsedeblir misiniz? 
Akreditasyon süreci değil de “yetkilendirme” süreci demek daha doğru olur. “Yetkilendirme süreci iki aşamalıdır. Birinci aşama yetkili bakanlık olan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na yapılan müracaat süreci ile başlar, yapılan gıda güvenliği test kapsamına ve yetkili bakanlığın iş yoğunluğuna göre denetim süreci planlanır. Test kapsamına göre denetçi sayısı belirlenir ve ISO/IEC 17025 standardına göre denetimler gerçekleştirilir. Bakanlık denetim ve düzeltici faaliyet süreçleri tamamlandıktan sonra Türk Akreditasyon Kurumu’na (TÜRKAK) müracaat edilir. Test kapsamına göre denetçi sayısı belirlenir ve ISO/IEC 17025 standardına göre denetimler gerçekleştirilir.  Akreditasyon süreci tamamlanır. Yetkilendirme süreci yaklaşık 6-10 aydır. Bu süre zarfında yeni kurulmuş bir laboratuvar hizmet verememektedir. Daha doğrusu hizmet verse de laboratuvar akredite olmadığı için hizmete talep oluşmamaktadır. Akredite olmuş, kapsam genişletme için başvuran laboratuvarlar ise, bu uzun süreç boyunca yetki alamadıkları parametrelerden hizmet satamadıkları için mağdur olmaktadırlar. 
 
Denetim planlanma süreçlerinin çok uzun olması, mükerrer denetimler ve denetçi yaklaşımındaki farklılıkları gıda güvenliği test laboratuvar sektöründeki en büyük sorunlardandır
 
Neşe Güneş“Laboratuvarlarımız bazı spesifik analizler için yatırımdan kaçınıyor” 
Türkiye’de özel gıda laboratuvarlarında analizi yapılamayan ürünler ya da maddeler var mı, varsa bunların sebepleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu gibi durumlarda genellikle nasıl bir yol izleniyor? 
Özel gıda kontrol laboratuvarlarının birçoğunda Türk Gıda Kodeksi’nde zorunlu tutulan parametreler analiz edilebilmektedir. Bu parametreler gıda güvenirliği adına asgari parametrelerdir. Bazı pestisitler, aminoasitler, vitaminler, BVO (bromlu bitkisel yağ) gibi birçok spesifik analizler bu kodekste belirlenmediği için yaptırılma zorunluluğu da bulunmamaktadır. Bu nedenle gıda sektöründen de bu gruplarla ilgili talep oldukça azdır. Bu tür analizler genellikle ihracat yapan firmalar tarafından talep edilmektedir. Türkiye’deki özel gıda kontrol laboratuvarlarının cihaz parkurları ve insan kaynakları Avrupa ile yarışır noktalarda olmasına rağmen, talebin oluşmaması laboratuvarların da bazı spesifik analizleri yapmak için yatırım yapmaya gerek duymamasına neden olmaktadır. Avrupa’da bizim spesifik dediğimiz analizler rutin haline getirildiği için farklı analizlerde bizden daha öndedirler. Bu nedenle analizlerin bir kısmı yurtdışına yaptırılmakta ve döviz kaybı oluşmaktadır. Talebin oluşmasıyla Türkiye analiz kabiliyeti açısından Avrupa dan da daha iyi noktaya gelecektir. 
 
Gıda laboratuvarlarının alt yapılarının geliştirilmesi noktasında TURKLAB olarak hangi çalışmaları yapıyorsunuz?  
Uluslararası platformlarda ülkemizi temsil eden TURKLAB, kurulduğu yıl içerisinde 26 Ekim 2004 tarihinde EUROLAB (Avrupa Laboratuvarlar Federasyonu) üyesi olmuştur. TURKLAB, EUROLAB yönetim kurulunda ve sektör çalışmalarında aktif olarak görev alıyor. Ülkemiz yasal yetkilileri karşısında sorumlu muhatap kuruluş olarak çeşitli bakanlıklar ve kamu kuruluşları nezdinde sektörümüzün her türlü hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi derneğimizin temel amacıdır. Derneğimiz, Türkiye’de uygunluk değerlendirmesi sektöründe hizmet sunan tüm kuruluşları çatısı altında buluşturmayı hedefleyen ulusal nitelikli bir yapıdadır. Üyesi olduğumuz EUROLAB’ın Avrupa Birliği seviyesinde başlattığı “Denetçi Harmonizasyonu” projesinin yürütücüsü TURKLAB olup, pilot ülke Türkiye’dir. “Denetçi Harmonizasyonu” Projesi; TÜRKAK ve TURKLAB işbirliği ile yürütülmektedir. Bu proje ile ilgili TÜRKAK ile düzenli bilgi paylaşımı halindeyiz. Denetçi kaynaklı denetim farklılıklarını ortadan kaldırabilmek için sunduğumuz “Denetçi Harmonizasyonu” projemizin sektöre ciddi katkı sağlayacağı aşikârdır. Proje ülkemizde tamamlandığında  EUROLAB üzerinden Avrupa Birliği seviyesinde uygulamaya geçecektir.
 
“Dünya ticaretinin kalbinde laboratuvarlar yatıyor”
Dernek olarak “geleceğin dünyasına laboratuvarlar yön veriyor” sloganını kullanıyorsunuz? Bunu gıda sektörüyle birlikte ele alarak biraz açabilir misiniz?
Yediğimiz gıdanın, içtiğimiz suyun, oturduğumuz binanın, kullandığımız araç gereçlerin, giydiğimiz tekstil ürünlerinin özet olarak yaşamın tüm alanlarında her türlü ürün ve hizmetin kalitesi ve güvenilirliği ancak test edilerek belirlenir. Hammadde girdisi, ara mamul ve ürün kalitesi test ve muayene yöntemleriyle belirlenebiliyor. Laboratuvarlar dünya genelinde test ve kalibrasyon hizmetleri veren, her türlü uygunluk değerlendirme çalışmalarının yapıldığı kuruluşlar olarak tanımlanmaktadır. Ölçülmeyen, değerlendirilmeyen bir ürünün kalitesini kanıtlamak mümkün olmadığı için laboratuvar hizmetleri giderek artan önem kazanmaktadır. Dünya ticareti için de aynı kavram geçerlidir. Bu nedenle TURKLAB’ın genel sloganı olan “Dünya Ticaretinin Kalbinde Laboratuvarlar yatıyor” evrensel bir kavramdır.
 
TURKLAB Akademi’den personel eğitimine katkı
Laboratuvar teknik altyapısının önemli olduğu kadar entellektüel sermayesine de önem verdiklerini ifade eden Neşe Güneş, “Bu konuda personelimizin gelişimine katkı sağlamak amaçlı, özellikle laboratuvar sektörüne yönelik TURKLAB Akademi kuruldu. 20 yılın üzerinde sektör tecrübesi olan eğitmenlerle, katılımcı memnuniyet seviyesi ortalama 5 üzerinden 4.60 başarı seviyesi sunulmaktadır. Akademimiz kuruluşumuzdan bu yana kamu, özel ve üreticilerin proses laboratuvarlarından olmak üzere yüzlerce kişiye eğitim vererek, sektörün gelişimine katkı sağlamaya devam ediyor. Eğitimlerimiz katılımcı profil ve beklentisine göre butik olarak sunulmaktadır” diye konuştu.