Banner Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Sektör Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği'ne nasıl bakıyor?

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hazırlanarak görüşe açılan 'Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği Taslağı'na' göre, ekmeğe un, su, tuz ve maya dışında gıda katkı maddesi katılamayacak.




kavak_yucesan_balci_yorukGıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nca hazırlanarak 7 Mart 2013 tarihinde görüşe açılan Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği Taslağı'na göre, sucuk, pastırma, döner, köfte, pekmez ve çiğ köfteye 'Çin tuzu' olarak anılan glutamikasitin de aralarında bulunduğu lezzet verici katkı maddeleri katılamayacak. Bakanlığın kamu kurum ve kuruluşlarının görüşüne açtığı taslak düzenleme için 8 Nisan 2013 tarihine kadar görüş bildirilebilecek. Düzenlemeyle sağlığa zararlı olduğu için değil lezzetinin bozulmaması için geleneksel gıdalara katkı maddesi eklenmesini yasaklayan Bakanlık, C vitamini olarak da bilinen 'askorbik asit', emülgatörler ve diğer maddelerden oluşan yaklaşık 17 katkı maddesi bulunan ekmeği de 'katkısız' hale getirecek. Taslak düzenlemeye göre, ekmeğe un, su, tuz ve maya dışında gıda katkı maddesi katılamayacak.
Görüşe açılan Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği Taslağı’nı, Gıda Kontrol Genel Müdürü Yardımcısı Ahmet Kavak, Ulusal Kırmızı Et Konseyi Başkanı Dr. Ahmet Yücesan, SETBİR Başkanı Murat Yörük ve Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı Gıda Teknolojisi’ne değerlendirdi.

KATKI MADDELERİ KONUSUNDA ÜLKELER KENDİ YAPILARINA UYGUN DÜZENLEMELERE GİDEBİLİR
Avrupa Birliği’nin kabul ettiği gıda katkı maddelerinin E koduyla ifade edildiğini anımsatan Ahmet Kavak, genelde Türkiye’de de AB’nin kullandığı katkı maddelerinin karşılığını bulduğunu söyledi. Bu noktada tabii ki istisnaların olduğunu dile getiren Kavak, “Bu konuda ülkeler zaman zaman kendi yapılarına uygun değişikliklere gidebiliyorlar. Biz de yeni yaptığımız ve görüşe açtığımız düzenlemede geleneksel ürünlerle ilgili olarak bazı katkı maddelerinin kullanılması ile ilgili kısıtlamalar getirdik. Bu tabii bir taslak niteliğinde. Gelecek görüşler neticesinde netleştikten sonra ülke ve toplum ihtiyaçlarına göre yapılacak düzenlemeyi kamuoyunun bilgisine sunacağız” dedi.
Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kavak, düzenleme taslağındaki en önemli yenilikleri ve gerekçelerini şu şekilde açıkladı: “Taslak Yönetmelik; gıdalarda, gıda katkı maddelerinde, gıda enzimlerinde ve gıda aroma vericilerinde kullanılan gıda katkı maddelerini kapsıyor. Ayrıca, Avrupa Birliği’nin kendi geleneksel ürünlerinde bazı katkı maddelerinin kullanımına yasaklama getirmesi gibi, ülkemizde üretilen geleneksel gıdalara da yer verilmiş ve bu ürünlerimizde belirli gıda katkı maddelerinin kullanımı konusunda yasaklamaya gidilmiştir. Yasaklamanın sebebi, geleneksel olan ürünlerin kendine özgü doğasının ve gelenekselliğinin bozulmaması ve üretim teknolojilerinde bu katkı maddelerinin kullanılmasına ihtiyaç duyulmamasıdır. Ayrıca taslak Yönetmelikte AB’den farklı olarak;
•    Domuz kaynaklı ve insan kaynaklı herhangi bir gıda katkı maddesinin kullanılamayacağı hükmü yer almaktadır. Bu hüküm ülkemizde yaşayan insanların hassasiyetleri ve inançları göz önünde bulundurularak düzenlenmiştir.
•    Ekmekte (un, su, tuz ve mayadan oluşan) gıda katkı maddelerinin kullanımı yasaklanmıştır.
•    Buğday ununda ise askorbik asit (Vitamin C) dışındaki diğer katkı maddelerinin kullanılması yasaklanmıştır.
•    Buğday ununda, ürün mevzuatında belirlenen kalite kriterlerinin (sedimentasyon değeri) artırılması nedeniyle, ekmekte ve unda gıda katkı maddesi kullanılmasına gerek duyulmamıştır.”

EKMEKLERİMİZ KATKISIZ VE DAHA LEZZETLİ OLACAK
Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nca hazırlanan Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği taslak çalışmasının, ekmeği tam da kendilerinin istediği gibi tanımladığını açıkladı. “Ekmek, sadece buğday unu, su, maya veya kabartıcı ve tuzdan oluşur” ifadesinin, ekmeğe daha önce katılan asetik asit, potasyum asetat, laktik asit, sodyum laktat, potasyum laktat, kasiyum laktat gibi katkı maddelerini kapsam dışı bıraktığı anlamına geldiğini vurgu yapan Balcı, “Artık sofralarımızda, katkısız ekmek dönemi başlayacak. Ekmeğimiz daha lezzetli olacak, israf da bir o kadar azalacak. Biz fırıncılar olarak, mevcut taslağın arkasındayız. Bir an önce yasalaşırsa, vatandaşımız da damak tadına kavuşmuş olacak” dedi.

DÜZENLEME TÜKETİCİLERİN AMBALAJLI GIDALARA GÜVENİNİ ARTIRACAK
Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yörük, görüşe açılmış olan Gıda Katkı Maddeleri Yönetmelik taslağının, 3 adet AB mevzuatının birleştirilmesi ile elde edildiğini açıkladı. Bu kapsamda taslak yönetmeliğe ilave edilmiş bir ek ile “Ülkemizde üretilen bazı geleneksel ürünler ve bunlarda kullanılması yasaklanan gıda katkı maddeleri” listesinin yer aldığını aktaran Yörük, “Bu listede fermente sucuk, ısıl işlem görmüş sucuk, pastırma, döner, kanatlı döner ve köfte gibi et ürünlerine bazı lezzet verici katkı maddelerinin eklenmesinin yasak olduğunun ifade edildiğini belirtti.  Yörük sözlerine şöyle devam etti: “Anılan yönetmeliğin özellikle tüketicinin bilgilendirilmesi açısından önemli olduğunu düşünüyorum. AB mevzuatına uyum açısından da önemli olan bu düzenleme ile tüketicilerin ambalajlı gıda ürünlerine güveninin artacağını beklemekteyiz. Tabi yine altını çizmemizde fayda olan husus, mevzuatın uygunluğundan ziyade gerekli denetimlerin yapılarak uygulamasının yapılabilmesidir. Zira, özellikle gıda ürünlerinde kayıt dışı üretim hala daha önemli bir sağlık tehdididir.”

KATKI MADDELERİNİN KULLANIMI İHTİYACA GÖRE DEĞİŞEBİLİYOR
Ulusal Kırmızı Et Konseyi Başkanı Dr. Ahmet Yücesan görüşe açılan taslak ile ilgili şunları söyledi: “Teknolojisi değiştikçe ihtiyaçlar farklı yönlere gidebiliyor. Kullanılan pek çok hammaddeden vazgeçilebildiği gibi yerlerine yeni gıda katkı maddeleri eklenebiliyor. Bütün yapılan bu çalışmalar daha sağlıklı gıda üretimi gerçekleştirilmesi ve de nihayetinde insan sağlığının sağlanmasına yöneliktir. Günümüzde AB, Dünya Sağlık Örgütü ve Türkiye’deki sağlıkla ilgili pek çok otoritenin kabul ettiği katkı maddeleri gıdalarda kullanılıyor. Ancak bunlar ihtiyaca ve de yaşanan sıkıntılara göre revize ediliyordu. Katkı maddelerindeki değişimler sadece şu anla sınırlı değil, yıllardan beri kullanılan oranlar, nispi rakamlar, katılan maddeler ve katılım çeşitliliğinde olabiliyor. Konsey olarak bu konuda çalışma başlattık. Hazırlayacağımız görüşümüzü Bakanlık ile paylaşacağız.”